Anadolu Evliyasından Mustafa Emin AÄŸa "rahmetullahi aleyh", lokmasına çok dikkat eder, helalden yerdi mutlaka.
Bir gün, kendini bilmez biri, aklı sıra imtihana yeltendi bu Hak dostunu.
Yemek ziyafetine davet etti evine.
Güya “Haram para” ile hazırladığı yemeÄŸi yedirecekti ona.
Emin AÄŸa, daveti kabul edip geldi.
Ve oturdu sofraya.
Ev sahibi iltifat etti kendisine:
- Buyurun hocam. Kusura bakmayın, fazla bir şey yapamadık.
Ancak o, el uzatmadı yemeğe.
Adam bunu fark edince;
- Niçin yemiyorsunuz? diye sordu. Yoksa beÄŸenmediniz mi yemekleri?
- Estagfirullah, biz yemek seçmeyiz.
- Buyurun, yiyin öyleyse.
- Kusura bakmayın. Bu yemekten yiyemeyeceğim.
- Neden?
- Çünkü haram kokusu geliyor bu sofradan.
Bu keramet karşısında insafa geldi adam.
Utandı yaptığına.
- Özür dilerim, dedi.
Ve elini öpüp talebesi olmakla ÅŸereflendi.
Uzun yıllar hizmetinde bulunup, kâmil bir insan oldu neticede.
Kul hakkı mühim
Bu zat, bir gün;
- KardeÅŸlerim, kul hakkı çok mühimdir, buyurdu cemaatine.
Sordular:
- Nasıl mühim efendim?
- Åžöyle ki; Bir kimse Peygamberlerin yaptığı ibadetleri yapsa, fakat üzerinde baÅŸkasının “bir kuruÅŸ” hakkı bulunsa, bu bir kuruÅŸu ödemedikçe Cennete giremez.
İmandan sonra
Bir gün de, bazı sevdikleri gelip;
- Efendim, “İman”dan sonra en mühim iÅŸ nedir? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- İslamiyet’i öÄŸrenmektir, buyurdu.
Sordular:
- İslamiyet’ten maksat, Allahü teâlânın emir ve yasakları mı efendim?
- Evet. Bunları öÄŸrenmek, kadın erkek her Müslümana farzdır. Yani Allahü teâlânın emridir.
- ÖÄŸrenmezse hocam?
- ÖÄŸrenmeyen günaha girer. Çünkü İslamiyet’i bilmemek haramdır. ÖÄŸrenmeye ehemmiyet vermezse, bu, daha tehlikelidir.
Merak ettiler:
- Bu tehlike nedir efendim?
- Ehemmiyet vermeyenin imanı gider mâzallah, kâfir olur. Yani İslamiyet’i bilmemek, ya “Haram”dır, ya da “Küfür”.
|