Yozgat Evliyasından Åžeyh Osman Efendi "rahmetullahi aleyh", bir gün, namaza gevÅŸek olan bazı gençlerle sohbet ediyordu ki;
- Elhamdülillah, Müslüman bir anne babadan dünyaya gelmiÅŸiz. Bu, ne büyük nimet, buyurdu.
Ve ekledi:
- Fakat laf ile Müslümanlık olmaz. Allahü teâlânın emir ve yasaklarına ehemmiyet vermemiz gerekir.
Ve misal verdi:
- Mesela günde “beÅŸ vakit namaz” kılmak, her Müslümana farzdır.
Gençler;
- Biz bazen aksatıyoruz, dediler.
- Olmaz, çok yanlış! buyurdu. Allah’ın emri aksatılır mı hiç? Rabbinin emrine ehemmiyet vermeyenin imanı gider mâzallah.
Gençler korkuya kapıldılar:
- Ehemmiyet vermemek nasıl belli olur efendim?
- Üzülüp üzülmemekle, buyurdu.
Ve izah etti:
- Yani bir vakit namazı kazaya kaldığı zaman üzülüyorsa, eh iÅŸte. Büyük günaha girse de imanı gitmez.
- Ya üzülmezse efendim?
- O zaman çok tehlikeli iÅŸte. Üzülmüyorsa, Allahü teâlânın emrine ehemmiyet vermiyor demektir ki, imanı tehlikeye girer. Çünkü Allahü teâlânın emir ve yasaklarına ehemmiyet vermemek, imanı giderir. Allah korusun.
Gençler anlamıştı iÅŸin esasını:
- Allah sizden razı olsun, dediler. Bugünden itibaren namazlarımızı hiç aksatmayacağız inÅŸallah.
Namaz çok mühim
Yine bir sohbetinde de;
- Namaz kılmamak üç türlü olur, buyurdu.
Sordular:
- Onlar nedir efendim?
- Birincisi, farz olduÄŸunu bilmiyordur. İkincisi, tembellikle kılmıyordur. Üçüncüsü de, Allah korusun ehemmiyet vermiyordur.
- Neden “Allah korusun” dediniz hocam?
- Ehemmiyet vermeyenin imanı gider de onun için. Müslüman, her günahı iÅŸleyebilir. Ama peÅŸinden üzülür, piÅŸman olur ve tövbe eder.
- Ya üzülmezse efendim?
- Üzülmezse, Allahü teâlânın yasak etmesine ehemmiyet vermiyor demektir ki, imanı gider mâzallah.
|