Manisa’da medfun bulunan bir Hak dostu var.
Haki Baba "rahmetullahi aleyh".
Bir gün, bir gence;
- Evladım, beş şeyi yaparsan rahat edersin, buyurdu.
Delikanlı merak etti:
- Onlar nedir efendim?
Buyurdu ki:
- Önce, gizli ve açıkta günah iÅŸleme. İkincisi, her halinde İslamiyet’e uy. Üçüncüsü, insanlardan bir ÅŸey bekleme. Dördüncüsü, Allah’ın takdirine razı ol. BeÅŸincisi de her ihtiyacını yalnız Rabbinden iste.
Kapımız herkese açık
Haki Baba, kalb gözü açık bir Veliydi.
Bir gün yolda giderken, gencin biri gördü bu zatı.
Kendi kendine;
“Ne mübarek insan” dedi. “Acaba sohbetine gitsem beni kabul eder mi?”
O böyle düÅŸünürken, Haki Baba seslendi bu gence:
- Evladım, baksana!
Koşup geldi yayına:
- Buyur baba.
- Sen bizim sohbetimize niçin gelmiyorsun?
- Åžey, çekiniyorum efendim.
- Olur mu, bizim kapımız herkese açıktır evladım.
Genç;
“Ama ben çok günahkârım” diye geçirdi içinden.
Haki Baba;
- EÄŸer günahkârım diyorsan, biz daha çok günahkârız, buyurdu. Yarından itibaren seni dergaha bekliyorum. KonuÅŸur, sohbet ederiz.
Genç, ertesi gün dergahtaydı.
Burası ne güzel yer
Vefatından otuz yıl kadar önceydi ki, bir gün, ÅŸimdi yatmakta olduÄŸu kabrinin bulunduÄŸu yere geldi.
Bazı sevdikleri de vardı yanında.
O yerin toprağına uzun uzun bakıp;
- Burası ne güzel yer. Gün gelir, biz buraya taşınırız. İnsanlar bizi burada ziyaret ederler, buyurdu.
Kimse bir ÅŸey anlamadı bu sözden.
Ne zaman ki vefat etti.
Kendisini bu yere defnettiler.
İşte o zaman anlaşıldı o günkü sözünün manası.
|