Celaleddin Devani "rahmetullahi aleyh", İran’da yetişen Evliyadandır.
Bir gün birkaç genç nasihat istediler.
Cevaben onlara;
- Herkese iyilik edin, buyurdu.
- Herkese mi hocam? dediler.
- Evet, kim olursa olsun herkese.
- Hayvanlara da mı efendim?
- Evet, onlara da. Çünkü Allahü teâlânın rızası hangi ameldedir, bilinmez. Ufak gördüğünüz bir iyilik, sizi Cehennemden kurtarabilir.
Sonra şu hadiseyi anlattı:
Fahişelik yapan bir kadın, yolculuğu esnasında bir kuyuya rastladı.
O sırada bir “Köpek” ilişti gözüne.
Susuzluktan dili sarkmıştı zavallının.
Yüreği sızladı.
Acıyıp, su içirmek istedi ona.
Ancak su çok derindeydi.
İp ve kova da yoktu üstelik.
Binbir güçlükle kuyuya indi ve ayakkabısıyla su çıkarıp içirdi o hayvana.
Gençler merak etmişti:
- Sonra efendim?
- Cenâb-ı Hak, onun bütün günahlarını affetti, buyurdu.
Ve devam etti nasihate:
- Kimseye tepeden bakmayın çocuklar. Yoksa tepetaklak olursunuz. Şeytan da bu yüzden helak olmuştu. Nitekim Adem aleyhisselama tepeden baktı. “Toprak” diye secde etmedi ve felakete gitti.
Gençler sordu yine:
- Bize tavsiyeniz nedir hocam?
- Gayeniz, Allah’ın kullarına iyilik etmek olsun. İslamiyet de budur zaten, buyurdu.
Ve şunu anlattı onlara:
Bir köylü, İslamiyet’i işitip Medine’ye geldi bir gün.
Resulullah efendimiz aleyhisselamı bulup sordu:
- Ya Muhammed! “sallallahü aleyhi ve sellem”, İslamiyet nedir?
Cevap iki cümleydi:
- İslamiyet, Allahü teâlânın emirlerini büyük bilmek, mahluklarına da acımaktır.
|