Cemaleddin Aksarayi "rahmetullahi aleyh", Aksaray’da yetişen Velilerdendir.
Bir gün yakınlarına;
- Bize İslamiyet’i öğreten hocalarımızın kıymetini iyi bilelim. Haklarını gözetelim. Hoca hakkı çok büyüktür, buyurdu.
Ve şunu anlattı:
Zeynel Abidin hazretlerine;
- Hoca hakkı, ana baba hakkından büyük müdür? diye sordular.
- Elbette, buyurdu.
- Neden? dediler.
Buyurdu ki:
- Çünkü anne baba, insanın en fazla dünyasını mamur eder. Ama hocası, sonsuz ahiret saadetine sebep olur.
Sordular:
- Yani hoca hakkını ödemek zor mudur efendim?
- Zor değil, imkansızdır.
- Hikmeti ne efendim?
Onlara sevgiyle bakıp;
- Kardeşlerim, hocalarımız olmasaydı, Ehl-i sünnet itikadını nerden bilecektik? Ehli beyti nerden tanıyacaktık? Mezhep İmamlarımızı kimden öğrenecektik. İmam-ı azam hazretlerini nasıl bilecektik? buyurdu.
Allah’ın en sevdiği ibadet
Bir gün de cemaatine;
- Allahü teâlânın en çok razı olduğu ibadet nedir, biliyor musunuz? diye sordu.
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- Allah’ın dinini, Onun kullarına anlatmaktır. Kimin elinde ne imkan varsa, bu hizmete iştirak etmelidir. İlmi olan ilmiyle, parası olan parasıyla, malı olan malıyla.
Ve ekledi:
- Yapmayan büyük günaha girer. Allahü teâlâ da, Sevgili Habibine, “Onlara ticareti öğret!” demedi.
Merak ettiler:
- Ne dedi efendim?
- “Benim kullarıma beni anlat!” dedi. “Benim emir ve yasaklarımı bildir!” buyurdu. Yani bu iş, Peygamber mesleğidir. Bu hizmeti yapanlara müjdeler olsun.
Sordular:
- Efendim bunun hiç şartı yok mu, herkes din adına çalışıyor ama söyledikleri birbirini tutmuyor?
Buyurdu ki:
- Hiç şartı olmaz olur mu? Elbette var. Nakledecek. Ehli sünnet âlimlerinin kitaplarından nakledecek. Bunu yapmazsa veya yanlış anlatırsa bunun vebalini veremez bu sefer.
|