Cemaleddin Hansevi "rahmetullahi aleyh", Hindistan’da yetiÅŸen Evliyadandır.
Bir gün, cemaatine;
- İslamiyet bir bayraktır, buyurdu. Hakiki müminler, bu bayrağın gölgesindedir. Biz de bu bayrağın gölgesindeyiz elhamdülillah.
Åžöyle devam etti:
- Bu bayrak bize kadar gelmiÅŸ. “Bundan sonra ne olursa olsun” demek olur mu? Bizden sonrakiler, yarın ahirette karşımıza geçip; “Aldığınız emaneti neden bize ulaÅŸtırmadınız?” derlerse, ne cevap veririz?
Cemaat;
- Peki ne yapalım? diye sordular.
Buyurdu ki:
- ÖÄŸrendiklerimizi Allah’ın kullarına anlatacağız. Bu bayrak, kıyamete kadar var olacaktır. Bu görevi yapana, Allahü teâlâ yardım eder.
Mümini görünce dua
Bir gün de sohbetinde;
- Bir mümin, bir mümini gördüÄŸü zaman yaptığı dua kabul olur, buyurdu. Aynen Kâbe’yi ilk görünce yapılan dua gibi.
Dinleyenler;
- Hikmeti nedir efendim? diye sordular.
Buyurdu ki:
- Allahü teâlâ müminin kalbini Kâbe’den kıymetli yapmıştır da ondan.
- Peki hocam, bir mümini görünce nasıl dua etmek lazım?
Buyurdu ki:
- O anda yapılacak en güzel dua, “Selamün aleyküm” demektir. Yani Allahü teâlâ sana dünyada ve ahirette selamet versin. Seni hiç sıkmasın. Zaten bütün mesele, dünya ve ahiret saadeti deÄŸil mi? Bundan güzel dua olur mu?
Ve ekledi:
- DiÄŸer mümin de, “Ve aleyküm selam” diyerek ona dua eder. Yani, Allahü teâlâ sana da iki cihanda selamet versin. Seni dünyada ve ahirette hiç üzmesin der ki, en güzel dua budur iÅŸte.
|