Derya Ali Baba "rahmetullahi aleyh", Anadolu Evliyasındandır.
O devirde Hasan isminde bir kimse vardı ki, sevmiyordu bu Allah dostunu.
Yolda rastlasa, yüzünü çeviriyordu ondan.
Bir gece rüya gördü.
Peygamber efendimiz aleyhisselam, o beldeye teÅŸrif etmiÅŸti rüyasında.
KoÅŸtu hemen, selam vermek istedi.
Ancak Efendimiz aleyhisselam mübarek yüzlerini öbür tarafa çevirdiler.
Adam o tarafa geçti.
Ama yine yüz bulamadı.
Çok üzülüp baÅŸladı aÄŸlamaya.
- Ya Resulallah! Benden niçin yüz çeviriyorsunuz? Bir hata mı iÅŸledim? diye sordu.
Efendimiz aleyhisselam cevabında;
- Evet. Sen o Allah adamından yüz çeviriyorsun. Halbuki ben Onu çok seviyorum, buyurdu.
Bu sözü iÅŸitip uyandı uykudan.
Anlamıştı hatasını.
Sabahleyin koştu bu zatın dergahına.
Tam kapıya yaklaşmıştı ki, bir talebe karşılayıp ismiyle hitab etti kendisine:
- Buyurun Hasan bey amca! Hocam da sizi bekliyor.
Adam ÅŸaÅŸkınlık içinde girdi içeri.
Büyük Veli kendisine ÅŸefkatle bakıp sordu:
- Bu gece çok mu üzüldünüz?
Mahcup vaziyette önüne baktı:
- Evet efendim. Çok üzüldüm.
- Ne kadar üzülseniz azdır kardeÅŸim. Efendimiz aleyhisselam bir kimseden yüz çevirir de, o insan üzülmez mi hiç?
Adamcağız çok çok özür diledi.
Ve talebesi olmakla ÅŸereflendi o gün.
İmanın mükafatı
Bir gün de cemaatine;
- Cennete iman ile girilecek, ama bir ÅŸartla, buyurdu.
Merak ettiler:
- O ÅŸart nedir efendim?
Buyurdu ki:
- İmanın doÄŸru olması lazım. İşte bu “DoÄŸru iman” o kadar kıymetli ki, Allahü teâlâ onun mükafatını dünyada vermiyor.
Sordular:
- Hikmeti ne efendim?
- Çünkü dünya, buna müsait deÄŸil. Bu dünya, yıpranmaya, yok olmaya mahkum. Ahiret nimetleri ise devamlı ve sonsuzdur, buyurdu.
Ve ekledi:
- Allahü teâlâ bu nimetler için “Cennet”i yarattı. İmanın karşılığı olan nimetleri Cennette verecek.
|