Onbirinci asırda yetiÅŸen Velilerden Ebu Cafer El-Meczum "rahmetullahi aleyh" hazretlerinin sevdiklerinden biri, Peygamber efendimiz aleyhisselamı rüyada gördü bir gece.
Åžöyle ki;
Efendimiz aleyhisselam, bu zatın dergahına teÅŸrif etmiÅŸler, önlerinde de bir tabak “Hurma” duruyordu.
O gelince, hurmadan bir avuç alıp, buna verdiler.
Adam alıp saydığında, “onyedi tane” olduÄŸunu gördü.
Ve uyandı.
Çok heyecanlıydı.
- Hayırdır inÅŸallah! dedi. Bakalım neye çıkacak?
O sabah, namazdan sonra dergaha gitti.
GördüÄŸü rüyayı anlatacaktı bu büyük Veliye.
Ancak dergaha girdiÄŸinde, gördüÄŸü manzara karşısında çok ÅŸaşırdı.
Zira bu mübarek zat da, aynen Resulullah efendimizin rüyada oturduÄŸu yerde oturuyor, önünde de bir tabak hurma duruyordu.
“Allah Allah” dedi kendi kendine. “Aynen rüyadaki gibi bir hâl”.
Huzuruna varınca, mübarek, bir avuç hurma alıp uzattı bu kimseye.
Adam aldı.
Ve rüyadaki gibi saydı hemen.
Tam “onyedi tane” olduÄŸunu görünce hayreti bir kat daha arttı.
O, bu ÅŸaÅŸkınlık içindeyken, büyük zat ona sevgiyle baktı ve;
- Şaşırdın mı? diye sordu.
- Evet efendim, dedi. Çok ÅŸaşırdım.
- Neden şaşırdın?
- Hurmalar tam onyedi tane de.
- Daha fazla mı bekliyordun yoksa?
- Yok hocam, ondan deÄŸil.
- KardeÅŸim, Resulullah efendimiz aleyhisselamın verdiÄŸi kadar verdim. O daha çok verseydi, ben de çok verirdim.
Çok duygulanmıştı.
Elini öpüp, sevinçle ayrıldı huzurundan.
Herkesin bir üstadı var
Bu zat, bir gün “Sevgili Peygamberimiz”den “sallallahü aleyhi ve sellem” bahsederken;
- KardeÅŸlerim, herkesi yetiÅŸtiren, terbiye eden birisi vardır, öyle deÄŸil mi? diye sordu.
- Evet efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- Bu, ya anne babasıdır o kimsenin, ya da hocası, değil mi?
- Evet efendim.
- Yani herkesi yetiÅŸtiren bir üstad vardır. Peki, Resulullah efendimizi kim yetiÅŸtirdi dersiniz?
Birbirlerine baktılar.
- Kim yetiÅŸtirdi hocam?
- Allahü teâlâ yetiÅŸtirdi. Nitekim kendileri de bir hadis-i ÅŸerifte; “Beni, Rabbim terbiye etti” buyuruyor.
|