Buhara Evliyasından Emir Gilan-ı VaÅŸi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün birkaç talebesiyle sohbet ediyordu ki;
- Kıyamet günü evvela “İman”dan, sonra “Namaz”dan sorulacak, buyurdu. İman, en büyük nimettir ki, bu nimetin ÅŸükrü üç ÅŸeyle ifa edilebilir ancak.
Sordular:
- Onlar nedir efendim?
- Birincisi, “Hubb-u fillah”tır. Yani birbirimizi çok seveceÄŸiz. İkincisi, “kalb kırmak”tan titreyeceÄŸiz. “Kalb kırmak”, Kâbe-i ÅŸerifi kazma kürekle yıkmaktan daha büyük günahtır.
Sordular:
- Üçüncüsü nedir efendim?
- Üçüncüsü de, “Affetmek”tir. Birbirimizin kusurunu affedeceÄŸiz. Sabredenin gideceÄŸi yer, Cennettir.
En büyük nimet
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, Allahü teâlâ, kullarına ihsan ettiÄŸi nimetleri üzerlerinde görmeyi sever, buyurdu. Yani Rabbimiz, bize ihsan ettiÄŸi nimetleri izhar etmemizi, göstermemizi istiyor.
Sordular:
- En büyük nimet nedir efendim?
- “Müslüman olmak” nimetidir, buyurdu. Bundan büyük nimet yoktur.
- Bu nimeti nasıl göstereceÄŸiz efendim?
- Güler yüzümüzle, tatlı dilimizle, merhamet ve ÅŸefkatimizle göstereceÄŸiz. Ama bir ÅŸartla. O nimetin bize gelmesine vesile olan kimseye teÅŸekkür etmeliyiz önce.
Ve ekledi:
- EÄŸer teÅŸekkür etmezsek, o zaman Allahü teâlâ ÅŸükrümüzü kabul etmez. Çünkü insanlara teÅŸekkür etmeyen, Allahü teâlâya ÅŸükretmiÅŸ olamaz.
Kibir, kıskançlık, öfke
Bir gün de sohbetinde;
- Köpek olan eve rahmet melekleri girmez, buyurdu.
Ve ekledi:
- Kalbi de bir ev gibi düÅŸünürsek, o evde de uluyan dört köpek var maalesef.
Sordular:
- Onlar nedir efendim?
- “Kibir, kıskançlık, öfke ve ÅŸehvet”, buyurdu.
Ve ÅŸöyle açıkladı:
- Yani kendini beÄŸenmek, baÅŸkasındaki bir nimeti kıskanmak, öfkelenmek ve ÅŸehvete kapılmak.
|