| Anadolu Evliyasından Şeyh Sinan Efendi "rahmetullahi aleyh", bir günkü sohbetinde;- Kardeşlerim, dünya, zıll-i zaildir, buyurdu.
 
 Sordular:
 - Zıll-i zail ne demek efendim?
 
 - Çabuk geçip giden gölge, görüntü demektir, buyurdu.
 
 Sordular yine:
 - Dünya, neyin görüntüsüdür efendim?
 
 - Ahiretin görüntüsüdür. Yani Cennetin ve Cehennemin görüntüsü. Dünyada edinilen “doğru iman”, yapılan “ibadetler” ve “salih ameller…”, yani Allahü teâlânın beğendiği bütün işler, Cennetin dünyadaki görüntüsüdür.
 
 Ve ekledi:
 - Dünyada işlenilen “küfr, şirk, günahlar, kötülükler, zulümler...” velhasıl Allahü teâlânın beğenmediği bütün işler de Cehennemin görüntüsüdür.
 
 Çok sıkıntıdayım
 
 Bir gün de, bir sevdiği bu zata gelip;
 - Efendim çok sıkıntıdayım. Dertlerin biri bitip öteki başlıyor, diye dert yandı.
 
 Cevabında;
 - İyi ya, şükret, buyurdu.
 
 Adamcağız şaşırdı.
 - Şükür mü edeyim efendim?
 - Evet. Çünkü bu sıkıntılar, senin için birer “nimet”tir kardeşim.
 
 - Sıkıntılar mı nimettir efendim?
 - Evet. Zira Allahü teâlâ, insanları, işlediği küfür ve günahlardan dolayı iki şekilde cezalandırır. Birincisi, cezayı ahirete bırakır ki, kâfirlerinki böyledir mesela.
 
 Adam sordu:
 - Ya Müslümanlarınki hocam?
 - Müslümanlardan sevdiklerine dünyada “sıkıntı, dert, bela…” verir. Böylece günahlarını affeder ve ahirete bir şey kalmaz.
 
 Kalbi nurlandıran şey
 
 Bir gün de;
 - Efendim, kalbi en fazla nurlandıran şey nedir? diye sordular bu zata.
 
 Cevabında;
 - Kızdığınız kimseye dua etmektir, buyurdu.
 
 Sordular yine:
 - En mutlu insan kimdir efendim?
 - Allah’ın, Resulullahın ve büyüklerinin sözüne “Peki” diyendir.
 
 - İnsanı hayvandan ayıran şey nedir?
 - “Edeb” ve “hayâ”dır.
 
 |