| İznik’te medfun Kutbüddin-i İzniki hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün bazı sevdiklerine;- Kardeşlerim, başımıza gelen sıkıntı ve belalar, bizim hayrımızadır, buyurdu. Çünkü o sıkıntılar, günahlarımızın affına sebep olur. Ama bir şartla. Sabredeceğiz.
 
 Sordular:
 - Sabretmenin alameti nedir efendim?
 
 - Şikayet etmemek ve sıkıntısını gizlemektir. Bir büyük zat, bu hususta ne demiş biliyor musunuz?
 
 - Ne demiş hocam?
 
 - Eğer pazarda satılsaydı, ben de zengin olsaydım, bütün servetimi verip, karşılığında “bela” ve “sıkıntı” satın alırdım, buyurmuş .
 
 Kibreden, alçalır
 
 Aynı sohbette;
 - Zerre kadar gurur ve kibir, insanı helak eder, tevazu ise yükseltir, buyurdu.
 
 Ve ekledi:
 - Kibirli olanlara Cennet yasaktır. Kibrin cezasını Cehennemde çektikten sonra ancak Cennete girebilirler.
 
 - Hikmeti ne efendim? dediler.
 - Çünkü kibre Allahü teâlânın zatı düşmandır, buyurdu. Diğer günahlara ise sıfatları.
 
 En kıymetli hazine
 
 Sohbetin sonunda ise;
 - Kardeşlerim, insanın çok kıymetli bir hazinesi vardır, buyurdu. O nedir biliyor musunuz?
 
 - Bilmiyoruz efendim, dediler.
 
 - O hazine, zamandır, buyurdu. Yani boş vakit. Çünkü insanın sonsuz nimetlere kavuşması da, ebedi azaplara düşmesi de, ona bağlıdır da ondan.
 
 Daha iyi anlatmak için;
 - İnsan, bir nefes alıp verecek kadar kısa bir zaman içerisinde, imana gelebilir mi? diye sordu onlara.
 
 - Gelebilir tabii efendim, dediler.
 
 - Peki o kısa zamanda küfre düşebilir mi?
 
 - Düşebilir efendim.
 
 - Şimdi anladınız mı?
 
 - Anladık efendim.
 
 |