Erzincan toprağını nurlandıran bir Veli.
Hayyat-ı Vehbi hazretleri “rahmetullahi aleyh”.
MeÅŸhur ismi, “Terzi Baba”.
MesleÄŸi terzilik.
Her iÄŸne batırışta, “Allah” dermiÅŸ.
Çekerken bir daha.
Allah, Allah, Allah...
Bir gün, gayet fakir bir seyyah gelir Erzincan’a.
Öyle ki, paltosu görünmez yamadan.
Çok eski, yırtık ve lime lime.
Tamir ettirmek ister.
Gezer bütün terzileri.
Ama kabul etmez hiç biri.
- İşimiz çok der, savarlar baÅŸlarından.
Bir tanesi, Terzi Baba’nın dükkanını gösterir,
- Åžu terziye git! der.
Ardından da güler.
Garip gider, bulur Terzi Baba’yı.
Kapıdan başını uzatıp, çekinerek sorar:
- Diker misin şu abayı?
- Hayhay! rer mübarek zat, hele içeri gir.
Girince, kalkıp, yer gösterir.
Hâl hatır sorup gönlünü alır.
Palto için de;
- Merak etme! der, yaparız. Akşama alırsın.
O gidince, paltoyu bir güzel yıkayıp temizler.
Yamar, diker, tamir eder.
Fakir geldiÄŸinde;
- Palton hazır, der.
Lakin adam tanıyamaz paltosunu.
Çünkü yepyeni olmuÅŸtur.
Sevinçle sorar:
- Borcum ne kadar?
- Borcun yok! Bana dua et, yeter.
Garip ne diyeceÄŸini bilemez.
Açar ellerini;
- Ya Rabbi! Aç bunun kalbini! diye yalvarır.
O anda açılır kalbi
Dünya için Allah demem!
O günlerde, BaÄŸdat’ta Mevlana Halid-i BaÄŸdadi hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir talebesini, irÅŸad için Anadolu’ya göndermiÅŸtir.
O zat, BaÄŸdat’tan çıkar.
DoÄŸruca Erzincan’a gelir.
Ve bulur Terzi Baba’yı.
- Bak! der. Sana bir teklifim var. DediÄŸimi yaparsan, sana “çok menfaat" saÄŸlar. Yapacağın iÅŸ, sadece, "Allah" demek.
Ama o, anında reddeder bu teklifi.
Çünkü "Menfaat" kelimesinden, "Dünya menfaati" anlamıştır.
Ve şu tarihi cevabını verir:
- Ben dünya için Allah demem!
O zat;
- Anlamadın, der. “Allah” demekle “dünya sevgisi”nden kurtulacaksın.
Terzi Baba;
- “O zaman tamam!” der. Kabul eder.
Ve onun irÅŸadiyle büyük devlete erer.
|