Büyük alimlerden Fahreddin-i Razi hazretlerine "rahmetullahi aleyh" bir gün bazı sevdikleri gelip;
- Efendim, dünyanın geçer akçesi "Para"dır malum. Ahiretin geçer akçesi nedir acaba? diye sordular.
Cevabında;
- Salih amel’dir, buyurdu.
Devam ettiler sormaya:
- Dünyada en güzel ÅŸey nedir?
- Dünyayı sevmemektir.
- En iyi insan kimdir?
- Kendini “en kötü” bilendir.
- En kötü insan?
- Yanına yaklaşılması en zor olandır.
- Dünyada en iyi iÅŸ?
- Salih Müslümanlarla beraber olmaktır.
- En kötü iÅŸ?
- Kötü insanlarla beraber olmaktır, buyurdu.
Müminin bayramı
Bir gün de;
- Müminin hakiki bayramı hangi günlerdir? diye sordular bu zata.
- Müminin bayramı, günahlarının affedildiÄŸi, imanla öldüÄŸü, Mizanda sevaplarının ağır geldiÄŸi günlerdir, buyurdu.
- BaÅŸka efendim?
- Bunlardan baÅŸka Sıratı selametle geçtiÄŸi, Cennete girdiÄŸi, nihayet Peygamber efendimiz aleyhisselamı ve Allahü teâlâyı gördüÄŸü günlerdir.
Mümin nasıl olmalı?
Bir gün de;
- Efendim, mümin nasıl olmalıdır? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- Mümin, "gıda gibi" olmalıdır, buyurdu. Yani insanlar her zaman ihtiyaç duymalıdır ona.
Sordular:
- Nasıl böyle olunur efendim?
- Yüzünü ahirete çevirmekle, buyurdu. Yani her iÅŸini yaparken "ahiretteki hesabı"nı düÅŸünen ve buna göre karar veren kimse, yüzünü ahirete çevirmiÅŸ demektir. Yüzü insanlara dönük olan, insanlarla çarpışır daima.
Ve ilave etti:
- Yüzünü dünyaya çevirenin, hem dünyası bozulur, hem de ahireti. İnsanlar kaçar kendisinden.
- Ya ahirete döndürürse efendim?
- O zaman herkes sever onu. Hatta ona kavuÅŸmak için yarışa girerler.
|