TekirdaÄŸ’a yakın Malkara kasabasında medfun bulunan büyük Veli Pir Ali Efendi’ye "rahmetullahi aleyh", bir gün sevdiÄŸi bir genç gelerek;
- Efendim, ben doÄŸru yolda yürümek istiyorum, ne yapayım? diye sordu.
Cevaben;
- Ey oÄŸlum! Madem ki Allahü teâlânın razı olduÄŸu yolda yürümek istiyorsun, o halde bu yolun ÅŸartlarını ve edeplerini gözetmelisin! buyurdu.
Delikanlı sordu:
- Onlar nedir ki efendim?
- En önce, İslamiyet’in emirlerini yapmalı ve bidatlerden sakınmalısın evladım.
Ve ekledi:
- Çünkü Allahü teâlânın sevgisine ulaÅŸtıran yolun esası, bu ikisidir.
- Sonra hocam?
- İşlerini, sözlerini ve ahlakını, dinini bilen ve seven, dindar alimlerin sözlerine ve kitaplarına uydurmalısın ve onları çok sevmelisin.
- BaÅŸka efendim?
- Uykuda, yemekte ve söylemekte aşırı gitmeyip orta derecede olmalısın.
- En mühimi ne hocam?
- Salih kimselerle düÅŸüp kalkmalısın.
- Yani iyi insanlarla mı efendim?
- Evet. Hadis-i ÅŸerifte; “İnsanın dini, arkadaşının dini gibidir” buyuruldu.
Delikanlı memnun olmuştu.
- Daha var mı hocam?
- Åžunu da iyi bil ki, Cennet nimetlerini isteyenin, dünya lezzetlerine düÅŸkün olmaması lazımdır.
Åžöyle bitirdi:
- Mubah olan lezzetleri bırakamazsan, hiç olmazsa, haramlardan sakın ki, ahirette kurtulmak umulsun böylece.
En iyi iÅŸ nedir?
Bir gün de sordu sevdiklerine:
- Kıyamet günü, kurtulanlardan olmak ister misiniz?
- Tabii isteriz, dediler.
- Öyleyse Allahü teâlânın beÄŸendiÄŸi iÅŸleri yapınız! buyurdu.
Sordular:
- Allah’ın en beÄŸendiÄŸi iÅŸ nedir ki?
- Onun Resulüne uymaktır.
- Onun yolu İslamiyet değil mi?
- Elbette. Öyleyse İslamiyet’e sarılınız. KurtuluÅŸ yolu, ancak budur.
|