Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Ahiretin geçer akçesi nedir? > Åžehid olmak istiyordu
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Åžehid olmak istiyordu

Resulullah efendimiz aleyhisselam, bir gün ÅŸehitlikle ilgili müjdeler vermiÅŸti eshabına. Aynı gün, "Nevfel" adındaki bir sahabi, hanımı ve iki oÄŸlunu alıp, geldi huzura:
- Ya Resulallah, sizden bir isteÄŸim var.

- Nedir ya Nevfel?

- Ben bir dua edeyim, siz "Amin" deyin.

Efendimiz aleyhisselam kabul buyurunca, kaldırdı ellerini.
- Ya Rabbi, şu iki oğlum yetim, hanımım dul kalsın. Bana şehid olmayı nasip eyle!

Efendimiz aleyhisselam taahhüdünü yerine getirdiler:
- Amin!

Nevfel’in istediÄŸi olmuÅŸtu.
İlk savaşa katıldı ve şehid oldu.
Aziz ÅŸehidi, bir gömleÄŸe sarıp defnettiler.

Definden sonra Resulullah efendimiz, parmakları ucuna basarak yürüyordu ki, eshab-ı kiram merak edip sordu:
- Niçin böyle yürürsün ya Resulallah?

Efendimiz aleyhisselam izah ettiler:
- O kadar çok melek toplandı ki, ayağımı basacak boÅŸ yer bulamadım.

Mücahitler zaferle ÅŸehre giriyordu.
Harbe katılmayan Müslümanlar tebrik için yollara dökülmüÅŸlerdi.
Nevfel’in hanımı da, iki oÄŸluyla oradaydı.

Sevgili Peygamberimiz aleyhisselamı görüp, koÅŸtu yanlarına:
- Gazan mübarek olsun ya Resulallah!

Sonra beyini sordu:
- Nevfel nerelerde?

Efendimiz aleyhisselam, ÅŸehadet haberini veremediler.
Arkaya iÅŸaret edip yürüdüler.

Ardından hazret-i Ali geliyordu.
KoÅŸup kesti önünü:
- Ya Ali, Nevfel nerede?

O da aynı ÅŸeyi yapıp, yürüdü ileri.
Ardından hazret-i Osman geliyordu.

Hatun koÅŸtu ona:
- Nevfel nerede?

O da arkaya iÅŸaret edip geçti öne.
Kadın telaşlanmıştı.

Hazret-i Ömer’
e koÅŸtu:
- Ya Ömer, Nevfel yok mu?

O da iÅŸaret edip öne geçti.
En arkada hazret-i Ebu Bekir yalnızca geliyordu.

Kadıncağız çaresizlikle koÅŸtu ona.
- Ya Eba Bekir, hani Nevfel?

O, aynı hareketi yapamadı.
Çünkü arkadan gelen yoktu.

Hazret-i Ebu Bekir kendi kendine; “Ya Rabbi! Ne kadar zor durumdayım. EÄŸer doÄŸruyu söylesem, bunları üzmüÅŸ olacağım. Bunu yapmaktan Peygamber efendimiz çekindi. Ona nasıl aykırı davranabilirim. Sen bana öyle bir ÅŸey ilham et ki, bu gariplerin yüreÄŸi daha fazla yanmasın Allahım!” diye yalvardı.

Sonra, bütün kalbiyle: - Ya Allah!.. Ya Nevfel!.. diye bağırdı. O esnada, yaydan fırlamış ok gibi bir atlı geldi.

Ve ona yaklaÅŸarak; - Buyur ya Sıddık, beni mi çağırdın? dedi.

Bu atlı, hazret-i Nevfel’den baÅŸkası deÄŸildi. Sonra, Cebrail aleyhisselam geldi.

Ve Peygamber efendimize ÅŸunları söyledi:
- Ya Resulallah! Hak teâlânın selâmı var. “EÄŸer Peygamberin maÄŸara arkadaşı Sıddık, bir kere daha (ALLAH) deseydi, yüceliÄŸim hakkı için, bütün ÅŸehidleri diriltirdim. Çünkü, Ebu Bekir, cahiliyye devrinde bile yalan söylememiÅŸtir” buyurdu. Bu hadiseden sonra, hazret-i Nevfel senelerce yaÅŸadı. Nihayet, “Yemame” cenginde tekrar ÅŸehidlik ÅŸerbetini içti.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
5.11.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanlarýn istifadesi için hazýrlanmýþtýr. Orjinaline sadýk kalmak þartýyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediði gibi alýp istifade edebilir.

Hosted by Ýhlas Net
Ziyaretçi Sayýsý
İslam ve Toplum
İslam ve Toplum
📻 11:10 Canlı Yayın
🔄 15:10 Tekrar
Canlı Yayın Dinle
İlahiyatçı-Yazar Osman Ünlü hoca canlı yayında sorularınıza cevap veriyor.