Konya Evliyasından Pir Esad Sultan hazretleri ”rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, beÅŸ ÅŸeyi yapmayan, beÅŸ ÅŸeyden mahrum olur, buyurdu.
- Onlar nedir efendim? dediler.
- Malının zekatını vermeyen, malının hayrını görmez. UÅŸrunu vermeyenin, tarlasında bereket kalmaz. Sadaka vermeyenin, vücudunda sıhhat kalmaz. Dua etmeyen, arzusuna kavuÅŸamaz.
- BeÅŸincisi ne efendim?
- Namaz vakti gelince kılmak istemeyen, son nefeste "kelime-i şehadet" getiremez.
Sordular:
- Yani imansız mı ölür efendim?
- Evet, küfür üzere ölür.
- Peki hocam, namazı vazife bildiği, farz olduğuna inandığı halde, tenbellik ederek kılmazsa?
- O zaman imanı gitmez.
- Günaha mı girer?
- Evet. Büyük günah iÅŸlemiÅŸ olur.
- Namaz çok mühim öyleyse hocam.
- Elbette. Namaz kılmamak, imansız gitmeye, namaza devam ise, kalbin nurlanmasına sebep olmaktadır.
Åžüpheye düÅŸerseniz...
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, dinimizin bildirdiÄŸi bir ÅŸeyde ÅŸüpheye düÅŸen bir Müslüman ne yapmalı? diye sordular.
Cevabında;
- Allahü teâlâ ve Onun Peygamberi, bu ÅŸey ile neyi bildirmek istemiÅŸse, öylece iman ettim, demelidir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Ve hemen, ÅŸüphesini giderecek bir din alimi aramalıdır.
- Nasıl bir alim hocam?
- İlmine ve dinine baÄŸlılığına güvenilir bir alim olmalıdır. Yani zeki, arif, haramlardan kaçınan, din bilgilerinin inceliklerini bilen, müÅŸkilleri çözebilen bir zatı arar, bulur. Bundan aldığı cevap, ÅŸüphesini giderince, artık öylece iman eder.
- Böyle alim bulamazsa hocam?
- Böyle alimlerin kitaplarını okur.
- Böyle de ÅŸüpheden kurtulamazsa?
- O zaman, "Allahü teâlânın ve Resulünün dilediÄŸi gibi inandım" demeli ve ÅŸüphesinin giderilmesi için dua etmeli, Allahü teâlâya yalvarmalıdır.
|