Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Ä°mam-ı Rabbani'nin aşığıyım > MeÄŸer ben eÅŸÅŸeyh deÄŸil…
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Meğer ben eşşeyh değil…

Büyük alim ve velilerden Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerini “kuddise sirruh” çok seven Hüseyin Efendi vardı.

Eyüp Sultanda otururdu.

Bu zat anlatıyor:

Ben "Kadiri ÅŸeyhi" idim.
Yüzlerce müridim vardı.

Bir gün iÅŸittim ki, Eyübe, Abdülhakim Efendi diye bir alim gelmiÅŸ.
Hem büyük bir alimmiÅŸ.

Gidip bir göreyim diye düÅŸündüm.
Bakalım benim kadar ilmi var mı, öÄŸreneyim.
Gittim ve oturdum sohbetine.

Bir şeyler anlatıyordu.
Dinledim. Hiç duymadığım ÅŸeylerdi.

Çok yüksek ilimler ve çok ince hikmetlerdi.
Elimde olmayarak, hayran oldum.

Hemen karar verdim ki:
“Sohbet biter bitmez arzedeyim kendisine. Beni alsın talebeliÄŸe.
Nihayet sohbet bitti.

Herkes gitti.
İkimiz kaldık sadece.

Arzettim.
- Efendim, size bir ÅŸeyi itiraf etmek istiyorum.
- Buyurun.

- Ben, kendimi yıllarca "ÅŸeyh" bilirdim. Ve benden, “EÅŸÅŸeyh…” diye bahsederlerdi. Ama ÅŸimdi anladım ki, meÄŸer ben, "EÅŸÅŸeyh" deÄŸil, haza "EÅŸÅŸek"miÅŸim. Kabul buyurursanız, kapınızda hizmetçi olmak istiyorum.

Tebessüm ettiler.
- “Estagfirullah” buyurup, kabul eylediler.

Ne bu bardaklar?

Åžakir Efendi de ÅŸöyle anlatıyor:
Bir sabah, Efendi hazretleriyle, sabah namazı kıldık.

Beni imam yapmışlardı.
Biz namaz kılarken, zevcem de çay yapıp bardakları hazırlamış.

Namaz bitince sofaya geçtik.
Baktım, tepsi bardaklarla dolu.

Hanıma koşup sordum:
- Ne bu bardaklar?
- Ne olmuÅŸ ki?

- Biz iki kiÅŸiyiz. Sen bir sürü bardak koymuÅŸsun.

Hanım şaşırdı:
- Nasıl iki kişisiniz?
- Basbayağı. Efendiyle ben.

- Ama siz namaz kılarken baktım. Onlarca cemaat vardı arkanızda.

Velhasıl ikimiz de bir şey anlamadık.
Efendi hazretlerine sormaya da utandık.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
6.11.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanlarýn istifadesi için hazýrlanmýþtýr. Orjinaline sadýk kalmak þartýyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediði gibi alýp istifade edebilir.

Hosted by Ýhlas Net
Ziyaretçi Sayýsý