Müftümüz, Ahmet Mekki Efendi hazretleriydi
“rahmetullahi aleyh“.
Kendisi anlatıyor:
Annem bana çok dua eder, "Ya Rabbi, oÄŸluma hayırlı ilim ver!" derdi.
Duaları kabul oldu.
İyi de, mübarek kadın, "Bir çuval da altın ver!" deseydin ya, der ve gülerdi mübarek zat.
Gerçekten maddi sıkıntı ile yaÅŸardı.
Kışlık odun parasını, bir yıl müddetle biriktirdiÄŸi 2,5 liralıklarla temin edebilirdi ancak.
Tramvay bileti için “beÅŸ kuruÅŸ” bulamayıp, uzunca bir yolu yürüdüÄŸünü söylerdi.
Onu sana alalım
Bir gün, kayın biraderim Yüksel Ekinci bey, sabah üzeri müftülüÄŸe gelerek Ahmet Mekki Efendi’yi öÄŸlen yemeÄŸine davet etti evlerine.
Müftü Efendi;
- Peki, buyurdu. Biz Abdüllatif’le geliriz.
ÖÄŸlen vakti birlikte gittik.
Sıcak bir gündü.
Bahçede oturduk.
Yüksel bey, osmanlıca bir kitap getirdi.
Peygamber efendimiz aleyhisselamın hayatını anlatan bir kitaptı bu.
Ahmet Mekki Efendi onu bana uzatıp;
- Oku! buyurdu.
Bir iki sayfa okudum.
Sonra içeri geçip namazları kıldık.
Yemeği de yiyip ayrıldık.
Henüz üç beÅŸ adım atmıştık ki, Ahmet Mekki Efendi bana dönüp;
- Yüksel beyin saliha bir kız kardeÅŸi var. Onu sana alalım! buyurdu.
Ben, ÅŸaka ediyor diye cevap vermedim.
Ama o çok ciddiydi.
Tekrar döndü bana ve
- Alalımalalım! buyurdu.
Üzmemek için;
- Peki efendim, dedim.
Ama o zaman henüz talebeydim.
Evlenecek durumum da yoktu.
Öylesine "Peki" demiÅŸtim.
Aradan beÅŸ sene geçti.
Ahmet Mekki Efendi vefat etti.
Ben bu iÅŸi unutmuÅŸtum bile.
Ama hadiseler öyle geliÅŸti ki, biz o kızla evlendik.
DediÄŸi olmuÅŸtu mübarek zatın.
Cenâb-ı Hak ÅŸefaatine kavuÅŸtursun.
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanlarýn istifadesi için hazýrlanmýþtýr. Orjinaline sadýk kalmak þartýyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediði gibi alýp istifade edebilir.