Horasan’ın meÅŸhur Velilerinden Seyyid Ali Hemedani hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir gün tanıdığı bir gence;
- Sevgili oÄŸlum! Fırsat ganimettir. Yani, zaman çok kıymetlidir, buyurdu. Bu kıymetli zamanları faydasız ÅŸeylere harcetmemeli, Allahü teâlânın razı olduÄŸu, beÄŸendiÄŸi ÅŸeyleri yapmakla geçirmelidir.
Delikanlı sordu:
- Önce ne yapmalıyım efendim?
- Önce farzları ve haramları iyice öÄŸrendikten sonra “beÅŸ vakit namaz”ını mutlaka kılmalısın evladım. Hatta dünya iÅŸlerini düÅŸünmeyerek, tadil-i erkan ile ve cemaatle kılmalısın. Teheccüd namazı da kılabilirsen iyi olur.
- O nedir ki efendim?
- Teheccüd, gece nafile namaz kılmak demektir. Ama farz namaz borcun varsa, geceleri de kaza namazlarını kıl. Seher vakitleri istiÄŸfar eyle. Gafletten, nefse uymaktan lezzet alma. Dünyanın geçici lezzetlerine aldanma. “Ölüm”ü hatırlayıp, ahiretin dehÅŸet ve ÅŸiddetini göz önüne getir daima.
Åžöyle devam etti:
- Velhasıl yüzümüzü dünyadan ahirete çevirmeliyiz oÄŸlum. Dünya iÅŸleriyle zaruret miktarı uÄŸraÅŸmalı, baÅŸka zamanlarda, hep ahireti kazandıracak iÅŸleri yapmalıyız.
Åžöyle bitirdi:
- Sözün özü, kalbimizi gönlümüzü Allah’tan baÅŸkasına tutulmaktan kurtarıp, beden ve azalarımızı İslamiyet’e uymakla süslemeliyiz. KurtuluÅŸ yolu budur.
Ne için yaşıyoruz?
Bu zat bir gün bazı gençlerle sohbet ediyordu ki;
- İnsan, bu dünyada ne için yaÅŸar? diye sordu onlara.
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- Müslüman, sadece Allahü teâlânın rızasını kazanmak için yaÅŸar. Bunun için çalışır. Tek gayesi budur.
Sordular:
- Başka maksadı yok mudur efendim?
Buyurdu ki:
- Hayır, tek gayesi, Rabbinin rızasını ve sevgisini kazanmaktır.
|