Türkistan’ın büyük Velilerinden Sadüddin-i KaÅŸgari “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri gelerek;
- Efendim, bize ölümden anlatır mısınız, dediler.
Buyurdu ki:
- Ömer bin Abdülaziz hazretleri, halife iken bir âlimi görüp nasihat istediÄŸinde o âlim ne demiÅŸ, biliyor musunuz?
- Ne demiÅŸ efendim?
- Sen ÅŸimdi halifesin, istediÄŸin gibi emredersin. Ama yarın öleceksin, demiÅŸ.
Ömer bin Abdülaziz hazretleri;
- Biraz daha söyle, deyince de;
- Adem aleyhisselama kadar bütün dedelerin ölümü tattı. Åžimdi sıra sana geldi, buyurdu.
Halife, uzun zaman ağladı.
Åžöyle devam etti sohbetine:
- Hadis-i ÅŸerifte; (İnsanlara vaiz olarak ölüm yetiÅŸir) buyuruldu.
- Bir hadis-i ÅŸerifte de; (İnsanların en akıllısı, ölümü çok hatırlayandır. Ölümü çok hatırlayan insana, dünyada ÅŸeref, ahirette yüksek dereceler nasib olur) buyuruldu.
İstikbali garanti etmek
Bir gün de;
- KardeÅŸlerim, çocuklarınıza İslamiyet’i öÄŸretin. Namaz kılmanın önemini anlatın ve mutlaka namaz kıldırın. Namaz kılmasına mani olan her ÅŸeyin felaketine sebep olacağını bilmeli ve bildirmelisiniz.
Ve ilave etti:
- ÇocuÄŸun istikbalini garantiye almak, iyi bir Müslüman olması ile mümkündür. Sadece diploma ile istikbal garantiye alınmış olmaz. Hatta felaketine sebep olabilir. Unutmayın! Diploma, ancak iyi Müslüman olmak ÅŸartıyla iÅŸe yarar.
|