Evliyanın en büyüklerinden Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Bu hayat, hayaldir, buyurdu. Nasıl yaÅŸarsanız, öyle ölürsünüz. Dün öldü. Yarın var mı, belli deÄŸil. Öyleyse her günü, son gün olarak bilmeliyiz. Yoksa, "Sonra yaparım diyen, helak oldu" hadis-i ÅŸerifine dahil oluruz. Ölümü unutmayalım. Ölümü unutmayan insan, kızamaz.
Åžöyle devam etti:
- Kendisi hakkında, “İnÅŸallah falancaya rastlamam” veya “Filancaya iÅŸim düÅŸmektense kalsın” dedirten kimse, mahvolmuÅŸtur.
Ve ilave etti:
- Bir kimse, herhangi bir ahbabının, bir arkadaşının yanına herhangi bir iÅŸ için rahat gidemiyorsa, o arkadaşın sonundan korkulur.
Sevmenin şartı, itaattır
Bir gün de bazı gençlere nasihat ederken;
- Muhabbetin en aÅŸağı derecesi, itaattir buyurdu. BaÅŸkasından itaat bekliyorsak, biz itaat edeceÄŸiz. Kim Allahü teâlâya itaat ederse, Allah’ın mahlukları da ona itaat ederler. Bu böyledir. Dünyada ve ahirette huzurun tek kaynağı, toprak gibi olmaktır.
Ve izah etti bunu:
- TopraÄŸa, her gün yüzlerce, binlerce kimse basar. Ama o hiç ÅŸikayet etmez. Biz de mümin kardeÅŸlerimize karşı o topraktan farksız olmalıyız iÅŸte. Büyüklerden biri; “Günah iÅŸlediÄŸimi, atımın bana olan huysuzluÄŸundan anlıyorum” buyuruyor.
Åžöyle bitirdi:
- Evde tabağın bardağın kırılması, günahımızdandır.
Kızdığın kimseye dua et!
Bir gün de;
- Efendim, kalbi en fazla nurlandıran şey nedir? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- Kızdığınız kimseye dua etmektir, buyurdu.
- En mutlu insan kimdir efendim?
- Allah’ın, Resulullahın ve büyüklerinin sözüne Peki diyendir.
- İnsanı hayvandan ayıran şey?
- Edep ve hayâdır.
|