Evliyanın en büyüklerinden Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Ey insanoÄŸlu! Kendine merhamet et! Kalbinden gaflet perdesini kaldır! buyurdu. Batılın batıl olduÄŸunu görerek, ondan kurtulmaya çalış! Hakkın da hak olduÄŸunu görerek, ona tâbi ol, sarıl! VereceÄŸin karar, çok büyük ve çok mühim, vakit ise çok azdır.
Åžöyle devam etti:
- Muhakkak öleceksin! ÖldüÄŸün vakti düÅŸün! Başına geleceklere hazırlan! Hakka tâbi olmadıkca, sonsuz azaptan kurtulamazsın! Son piÅŸmanlık fayda vermez. Son nefeste iman etmek kabul olmaz. Fakat, Müslümanın günahlarına tövbe etmesi, kabul olur.
Sözüne devamla;
- O gün, Allahü teâlâ; “Ey kulum! Sana akıl nurunu vermiÅŸ, bununla, beni anlamanı, bana ve Peygamberim Muhammed aleyhisselama ve Onun getirdiÄŸi İslam dinine iman etmeni emretmiÅŸtim. Bu Peygamberin geleceÄŸini, Tevratta ve İncilde haber vermiÅŸ, ismini ve dinini her memlekete yaymıştım. İşitmedim, duymadım, diyemezsin. Gece gündüz, dünya kazancı için, dünya zevkleri için çalıştın. Ahirette başına gelecekleri hiç düÅŸünmedin. Gaflet içinde iken, ölümün pençesine düÅŸtün!” derse, ne cevap vereceksin?
Başına gelecekleri düÅŸün!
Åžöyle devam etti:
- Ey insanoÄŸlu! Başına gelecekleri düÅŸün! Ömrün tükenmeden, aklını başına topla! Etrafında gördüÄŸün, konuÅŸtuÄŸun, sevdiÄŸin, korktuÄŸun kimselerin hepsi, birer birer öldüler. İyi düÅŸün! Ebedi ateÅŸte yanmak, ne büyük azaptır! Sonsuz nimetler içinde yaÅŸamak ise, ne büyük nimettir.
Åžöyle bitirdi:
- Bunlardan birini seçmek, ÅŸimdi senin elinde. Herkesin sonu, bu ikisinden biri olacak. Bundan kurtulmak imkansız. Bunu düÅŸünmemek ve tedbir almamak, büyük cahillik ve cinnettir. Allahü teâlâ, hepimizi akla tâbi olanlardan eylesin! Amin.
|