Büyük âlim ve Veli Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- İyi biliniz ki, namaz, dinin direğidir, buyurdu. Namaz kılan bir insan dinini doğrultmuş, kılmayansa yıkmış olur.
Sordular:
- Namaz kılmayan mı dinini yıkar efendim?
- Evet. Çünkü dinimizde Müslüman demek, namaz demektir. Yani Müslüman, beÅŸ vakit namazını mutlaka kılmalıdır. Namaz varsa, Müslümanlık vardır. Namaz yoksa, ÅŸüphelidir.
Åžöyle devam etti:
- Namazları, vakitleri içinde, ÅŸartlarına ve edeplerine uygun olarak kılmalıdır. Ayrıca erkekler, cemaat ile kılmalı, birinci tekbiri imamla birlikte almaya çalışmalı ve bunlardan biri yapılmazsa, matem tutmalıdır.
Åžöyle bitirdi:
- Kâmil bir Müslüman, namaza durunca, sanki dünyadan çıkıp ahirete girer. Selam verince tekrar dünyaya döner. Kulun Rabbine en yakın olduÄŸu an, namaz kıldığı zamandır.
Ve ekledi:
- Nitekim hadis-i ÅŸerifte; (Bir mümin namaza durunca, Cennet kapıları onun için açılır. Rabbi ile onun arasındaki perdeler kalkar. Cennette olan huriler onu karşılar. Bu hâl, namaz bitinceye kadar devam eder) buyuruldu.
İslam âlimi yoksa…
Bir gün de sevdiklerine;
- Bir zaman gelecek, dünyada hakiki Evliya kalmayacak. MürÅŸit bulunmayacak, buyurdu. Yazık o milletin haline.
Sordular:
- Peki efendim, o zamanki insanlara ne tavsiye edersiniz?
- Mutlaka bir İslam âliminin, bir Evliya zatın kitabını okusunlar.
- Manen de istifade ederler mi efendim?
- Evet. O büyüklerin kitaplarının okunduÄŸu yere rahmet yaÄŸar, bereket iner. İstifade edilir ruhlarından.
|