Evliyanın en büyüklerinden Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün;
- Mümin için en büyük müjde, ona ölümü hatırlatmaktır, buyurdu. Müminin ölümü, büyük saadettir. Çünkü ölümle Rabbine kavuÅŸacaktır. Herkes ölürken, Allahü teâlâ, Peygamber efendimizi “aleyhisselam” gösterecek ve;
- Bunu tanıyor musun? diye soracak.
Müminler;
- Evet, iyi tanıyorum, diyecek ve Onu görmenin lezzetiyle ölüm acısını duymayacaktır.
Kâfirler ise;
- Hayır, tanımıyorum, diyecek ve ebedi felakete düÅŸecektir.
Sonra yaparım diyenler
Bir gün de sohbetinde;
- “Helekel müsevvifun" hadis-i ÅŸerifini okudu.
Sordular:
- Mânâsı nedir efendim?
- Yani hayırlı işleri tehir eden, biraz sonra yaparım diyen, ziyan etti demektir.
Ve şunu anlattı:
Bir İslam âlimine,
- Muvaffak olmanızı neye borçlusunuz? diye sormuÅŸlar.
Cevaben;
- “Helekel müsevvifun” hadis-i ÅŸerifini kendime düstur yaptım ve hayırlı iÅŸleri anında yapıp, az sonraya bile tehir etmedim, buyurmuÅŸ.
Nasıl ÅŸükredeceÄŸiz?
Bir gün de;
- Namazını kılan, haramlardan sakınan kimse, Allahü teâlânın sevdiÄŸi kuldur buyurdu. Hiç bir zaman, hiç bir ÅŸekilde, halinizden ÅŸikâyetçi olmayınız. Her zaman hamd edici ve ÅŸükredici olunuz. Nimetlere ÅŸükredilirse, artar.
Sordular:
- Nasıl ÅŸükredelim efendim?
- Emr-i maruf yapmakla. Sözünüzün geçtiÄŸi kimselere İslamiyet’i öÄŸretiniz. Üzmemek için susmak, sevgiye yakışmaz. Bütün ibadetlere verilen sevap, gaza sevabı yanında, denizde damla gibidir. Gaza sevabı da emr-i maruf sevabı yanında, denizde damla gibi kalır.
|