İslam âlimlerinin en büyüklerinden Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, Müslümanlar arasında söz taşımaktan çok sakının! buyurdu. Bu günahı iÅŸleyenlere çeÅŸitli azaplar yapılacağı bildirilmiÅŸtir.
Ve ekledi:
- Yalan söylemek ve iftira etmek de haramdır ve sakınmak lazımdır. Bu iki fenalık, her dinde de haram idi. Cezaları çok ağırdır.
Sordular:
- Bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Müslümanların ayıplarını örtün, gizli günahlarını yaymayın ve kusurlarını affedin. Küçüklere, emriniz altında bulunanlara, mesela hanıma, çocuklara, fakirlere merhamet edin. Kusurlarını vurmayın yüzlerine. Kendi kusurlarınıza bakın.
Åžöyle devam etti:
- BaÅŸkalarının kusurlarını deÄŸil, kendi kusurlarınızı görün. Allahü teâlâya karşı yaptığınız kabahatleri düÅŸünün. Allahü teâlânın, günahlarınıza karşılık ceza vermekte acele etmediÄŸini, rızkınızı kesmediÄŸini fikredin.
Kulların ihtiyacını giderin
Bir gün de bazı gençlere;
- Evlatlarım, sıkıntıda olanların ihtiyaçlarını gidermeye uÄŸraşınız, buyurdu.
Gençler sordu:
- Bu iÅŸ çok mu sevaptır efendim?
- Evet. Hadis-i ÅŸerifte mealen; (Bir mümin kardeÅŸinin ihtiyacını karşılamak için giden kimseye, her adımı için yetmiÅŸ sevap verilir ve yetmiÅŸ günahı affolunur. Onu sıkıntıdan kurtarınca, anadan doÄŸmuÅŸ gibi günahlarından kurtarılır. Bu yardımı yaparken ölürse, hesapsız olarak Cennete girer) buyuruldu.
İnsanların en iyisi
Bir gün de bu zata;
- İnsanların en iyisi kimdir efendim? diye sordular.
Cevabında;
- Allah için insanlara dinimizi yani İslamiyet’i öÄŸretendir, buyurdu.
- Peki en alçağı kimdir efendim?
- Din kisvesi altında dünya menfaati saÄŸlayandır.
|