Evliyanın en büyüklerinden İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiklerine;
- Kıymetli ömrümüz, günah iÅŸlemekle, kusur, kabahat yapmakla, yanılmakla, faydasız, lüzumsuz konuÅŸmakla geçip gidiyor, buyurdu. Bunun için tövbeden, Allahü teâlâya boyun bükmekten söyleÅŸmemiz, vera ve takvadan konuÅŸmamız hoÅŸ olur.
Sordular:
- Vera ve takva nedir efendim?
- Günahlardan sakınmak demektir. Biz kullar için en mühim ÅŸey, her gün tövbe etmektir. Hiç kimse tövbeden kurtulamaz.
Åžöyle bitirdi:
- Âyet-i kerimede mealen; (Ey müminler! Hepiniz, Allahü teâlâya tövbe ediniz! Tövbe etmekle kurtulabilirsiniz) buyuruldu.
Birinci vazifemiz
Bir gün de Tövbe etmekten söz ederken;
- KardeÅŸlerim, hepimizin birinci vazifesi, tövbe etmek olmalıdır, buyurdu.
Nitekim âyet-i kerimede mealen; (Ey iman eden seçilmiÅŸler! Halis tövbe edin! Yani tövbenizi bozmayın! Böyle tövbe edince, Rabbiniz, sizi belki affeder ve aÄŸaçlarının, köÅŸklerinin önünden sular akan Cennetlere sokar) buyurmuÅŸtur.
Ve ilave etti:
- Bir âyet-i kerimede de mealen; (Açık olsun, gizli olsun günahlardan sakınınız!) buyuruldu. Günahlarına tövbe etmek, herkese farz-ı ayndır. Hiç kimse tövbeden kurtulamaz.
- Peygamberler de mi efendim?
- Evet. Peygamberlerin hepsi tövbe ederdi. Peygamberlerin sonuncusu ve en yükseÄŸi olan Muhammed aleyhisselam; (Kalbimde [ilahi nurların gelmesine engel olan] perde hasıl oluyor. Bunun için her gün, yetmiÅŸ kere istiÄŸfar ediyorum) buyurmuÅŸtur.
Bu din, bilmek dinidir
Bir gün de sohbetinde;
- Bu din, bilmek dinidir. Bilmeden Müslümanlık olmaz, buyurdu.
Sonra izah etti:
- Yani dünya ve ahrette rahat etmek, saadete kavuÅŸmak için, dinimizin bildirdiÄŸi, inanılacak ve yapılacak ÅŸeyleri öÄŸrenmek, bilmek ve bunların gereÄŸini yerine getirmek dinidir. Bilmeden ve bildiklerini yapmadan, Müslümanlık olmaz.
Ve ekledi.
- İslamiyet’i bilmeyen ve tatbik etmeyen bir kiÅŸi, Evliyalık yolunda bulunmaya kalkarsa, sapıtır. Hatta ÅŸeytan çalar onun imanını.
|