Evliyanın en büyüklerinden Ä°mam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün;
- KardeÅŸlerim, din ile dünyayı birlikte kazanmak imkansızdır, buyurdu. Ahireti kazanmak isteyenin, dünyadan vazgeçmesi lazımdır.

Sordular:
- Dünya nedir efendim?
- Dünya, Allahü teâlânın beÄŸenmediÄŸi ÅŸeylerdir ki, bu zamanda, dünyayı tamamen terk etmek, kolay deÄŸildir.

- Peki bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Hiç olmazsa, hükmen terk etmek, yani terk etmiÅŸ sayılmak lazımdır.

- Bu nasıl olur ki efendim?
- Her iÅŸte Ä°slamiyet’e uymakla olur. Yiyecekte, içecekte, giyecekte ve ev kurmakta Ä°slamiyet’e uymak, Ä°slamiyet’in emirlerini aÅŸmamak lazımdır. Ä°slamiyet’e uymakla ziynetlenen bir kimse, dünyanın zararından kurtulmuÅŸ olur ve ahireti kazanır.

Dünya, imtihan yeridir

Bir gün de bir ahbabına;
- KardeÅŸim, bu dünya, imtihan yeridir, buyurdu. Dünyanın görünüÅŸü, yalancı yaldızlarla süslüdür. Kötü kadına benzer. Yüzünü saçlar, kaÅŸlar, ben ile boyamışlardır. Taze, güzel, körpe sanılır. Fakat aslında sanki bir leÅŸ, böcekler, akrepler dolu bir çöplük, su gibi görünen bir serab, zehirlenmiÅŸ ÅŸeker gibidir.

Åžöyle devam etti:
- Dünyanın aslı haraptır, elde kalmaz. Kendini sevenlere, arkasına takılanlara, hiç acımayıp, en kötü ÅŸeyleri yapar. Ona tutulan akılsızdır, büyülenmiÅŸtir. Âşıkları delidir, aldatılmıştır. Onun görünüÅŸüne aldanan, sonsuz felakete düÅŸer. Tadına, güzelliÄŸine bakan nihayetsiz piÅŸmanlık çeker.

Ve ilave etti:
- Server-i kâinat Efendimiz “aleyhisselam”; (Dünya ile ahiret birbirinin zıddıdır, birbirine uymaz. Birini razı edersen, öteki gücenir) buyuruyor.

Adam sordu:
- Ahiretin gücenmesi ne demek efendim?
- Yani, ahirette, eline bir ÅŸey geçmez.