Evliya-yı kiramın en büyüklerinden Ä°mam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselamın getirdiÄŸi parlak dine uymak ve bu doÄŸru yolda ilerlemek, böylece rızasına, sevgisine kavuÅŸmak nasip eylesin! buyurdu.

Ve devam etti:
- Çünkü, Allahü teâlâ, bütün üstünlükleri, en sevgili kulu ve resulü olan Muhammed aleyhisselamda toplamıştır. Bütün bu üstünlükler, kula yakışacak ÅŸekilde Onda görünmektedir.

Ve daha açıkladı:
- Mesela Ona indirilmiÅŸ olan kitap, yani Kur’an-ı kerim, bütün Peygamberlere indirilmiÅŸ olan kitapların hepsinin özü ve hulasasıdır. Hepsinde bildirilmiÅŸ olanlar, bunda da vardır.

Åžöyle devam etti:
- Ayrıca bu büyük Peygambere verilmiÅŸ olan din de, geçmiÅŸ dinlerin hepsinin süzülmüÅŸ kaymağı gibidir. Hak olan, doÄŸru olan bu dinin bildirdiÄŸi her iÅŸ, geçmiÅŸ dinlerde bildirilen amellerden, iÅŸlerden seçilmiÅŸ, alınmıştır. Ayrıca meleklerin iÅŸlerinden de seçilmiÅŸ alınmış bulunmaktadır.

Ve misal verdi:
- Mesela, meleklerden bir kısmına rüku etmek, birçoklarına secde etmek, baÅŸka meleklere de kıyam, yani ayakta ibadet etmeleri emredilmiÅŸtir.

Sözüne devamla;
- Bunun gibi, geçmiÅŸ ümmetlerden bazısına yalnız sabah namazı emredilmiÅŸ, baÅŸkalarına da baÅŸka vakitlerin namazı emrolunmuÅŸtu, buyurdu. Yani geçmiÅŸ ümmetlerin ve mukarreb meleklerin ibadetlerinden, amellerinden süzülenleri, seçilenleri, bu dinde emrolundu.

Åžöyle özetledi:
- Bunun için, bu dini tasdik etmek, inanmak ve bu dinin emirlerine uymak, geçmiÅŸ bütün dinleri tasdik etmek ve hepsine uymak olur. Demek oluyor ki, bu dini tasdik edenler, ümmetlerin en hayırlısı, en iyileri olur.

Sordular:
- Ya inanmayanlar efendim?
- Bu dine inanmayan, beÄŸenmeyen, buna uymak istemeyen de geçmiÅŸ dinlerin hepsine inanmamış, hiçbirine uymamış olur.