Büyük Ä°slam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün gencin biri;
- Efendim, kitaplarda dünya hep kötüleniyor. Dünya deyince, neyi anlayacağız? diye sordu.

Cevabında;
- Yavrum! Bu, pek kötü olduÄŸu bildirilen dünya, nedir biliyor musun? Dünya, seni, Allahü teâlâdan uzaklaÅŸtıran ÅŸeyler demektir.

Delikanlı meraklandı.
- Ne gibi mesela efendim?
- Mesela kadın, çocuk, mal, rütbe, mevki düÅŸüncesi, Allahü teâlâyı unutturacak kadar aşırı olursa, dünya olur.

- BaÅŸka efendim?
- Çalgılar, oyunlar, faydasız, boÅŸ ÅŸeylerle vakit geçirmek, kumarlar, kötü arkadaÅŸ, kötü ve zararlı kitap, mecmua ve romanlar, bunun için hep dünya demektir.

Önce yapılacak ÅŸey

Bir gün de sohbetinde;
- Her müminin, en önce, Ehl-i sünnet itikadını, kısaca öÄŸrenmesi farzdır, buyurdu. Bundan sonra, iki ÅŸey öÄŸrenmesi lazım olur. Biri kalb için olan, ikincisi beden için lazım olan bilgidir.

Ve eklerdi:
- Beden için olan bilgi de ikidir. Biri yapacağı emirler, ikincisi sakınacağı yasaklardır.

Sordular:
- Kalb için olanı nedir efendim?
- Kalbe ait bilgiler ahlak ilmidir ki, bunu öÄŸrenmek de, her erkeÄŸe ve kadına farz-ı ayndır.

On sene itikaf sevabı

Bir gün de bazı sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, muhtaç Müslümanların ihtiyaçlarını karşılamak çok faziletli iÅŸtir, buyurdu.

Ve ilave etti:
- Nitekim hadis-i ÅŸerifte mealen; (Bir kardeÅŸinin ihtiyacını karşılayana, on sene itikaf sevabı verilir. Allah rızası için bir gün itikaf eden ile Cehennem ateÅŸi arasında üç hendek uzaklık vardır ve iki hendek arası, ÅŸark ile garb arası gibi uzaktır) buyuruldu.