İslam âlimlerinin en büyüklerinden İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı ahbabına;
- Haram, ateş gibidir, buyurdu. Yani bile bile günah işleyip de tövbe etmeden ölen kimseler, Cehennemde azap göreceklerdir.

Ve daha açıkladı:
- Eğer bu günahları işlerken; (Ne olmuş yani. Sen kalbe bak, kalbim temiz ya!) gibi şeyler söylerse, Allahü teâlânın emirlerine, yasaklarına önem vermemiş, bunları beğenmemiş olur.

Sordular:
- Bu tehlikeli değil mi efendim?
- Elbette. Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına kıymet vermeyen, beğenmeyen kimselerin imanı gider. Müslüman olduğunu söylerse de, Müslüman değildir, yalancıdır.

Şöyle bitirdi:
- Bu günahtan ve sözden tövbe edinceye kadar namazları, oruçları, zekatları, hiçbir ibadeti ve hiç bir iyiliği kabul olmaz ve ahirette sonsuz olarak Cehennemde azap görür.

Tövbeyi acele yapın!

Bir gün de sevdiklerine;
- Kardeşlerim, imanı olan hanımların ve erkeklerin, bir günah işledikten sonra hemen pişman olması, vazgeçmesi, tövbe etmesi lazımdır, buyurdu.

Sordular:
- Tövbe etmezse efendim?
- Tövbe etmez, günahı bırakmaz, sıkılmadan utanmadan hep yaparsa, Allahü teâlâdan korkmuyor demektir ki, böyle olunca, imanı gider.

Ve devam etti:
- Allahü teâlânın mubah ettiği, izin verdiği şeylerin çeşidi ve sayısı pek çok olup, haram ettiği, yasak ettiği şeyler pek azdır. Mubahlardaki fayda ve lezzet haramlardakinden kat kat ziyadedir.

Şöyle bitirdi:
- Ayrıca mubah işleyenleri Allahü teâlâ sever. Haram işleyenleri sevmez. Aklı olan, doğru düşünebilen bir kimse, çabuk geçen bir lezzet için, Allahü teâlâyı gücendirmeyi elbette istemez.