En büyük âlim ve evliyalardan İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, bize ve size her şeyden önce lazım olan şey, itikadı Kitaba ve sünnete uygun olarak düzeltmektir, buyurdu.

Ve izah etti:
- Yani Ehl-i sünnet âlimlerinin, Kur’an-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden anladıklarına ve bildirdiklerine uygun olarak itikat etmek lazımdır. Çünkü, Kitaptan ve sünnetten bizim ve sizin anladıklarımızın hiç kıymeti yoktur.

Sordular:
- Bundan sonra mühim iş nedir efendim?
- İkinci olarak hepimize lazım olan şey, İslamiyet’in emir ve yasaklarını, yani helali, haramı, farzı, vacibi öğrenmektir.

- Üçüncüsü efendim?
- Üçüncü olarak hepimize lazım olan şey, bütün işlerimizi, bu öğrendiklerimize uygun yapmaktır.

- Ya dördüncüsü efendim?
- Dördüncüsü de kalbi kötü huylardan temizlemektir ki, bu iş tasavvuf büyüklerine mahsustur.

Önce itikadınızı düzeltin!

Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, itikadı düzeltmeden önce İslamiyet’i öğrenmenin hiç faydası olmaz, buyurdu.

Ve ekledi:
- Bu ikisi birlikte düzelmedikçe de, ibadetlerin faydası olmaz. Bu üç temel vazife, yardımcıları ve tamamlayıcıları ile birlikte yapılmalıdır.

Ve bunu açıkladı:
- Mesela, farzlar, sünnetleri ile birlikte yapılmalıdır. Farzların yardımcısı ve tamamlayıcısı, sünnetlerdir. Bunlardan biri yapılmadıkça, geriye kalan her şey lüzumsuz ve faydasızdır.

Şöyle bitirdi:
- Hadis-i şerifte; (Bir kimsenin Müslümanlığının güzelliği, malayaniden kaçması ve lüzumlu şeyleri yapması ile anlaşılır) buyuruldu.