Evliyayı kiramın en büyüklerinden İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- İnsanların, Allahü teâlâdan gelen nimetlere nail olmamaları, Ondan yüz çevirdikleri içindir, buyurdu.

Ve devam etti:
- Yüz çeviren, elbette bir şey alamaz. Ağzı kapalı bir kap, Nisan yağmuruna elbette kavuşamaz.

Sordular:
- Ama efendim yüz çeviren birçok kimse, nimetler içinde yaşıyorlar. Bu nasıl oluyor?
- Evet, öyle zan olunuyor ise de, bunlarda nimet olarak görülenler, hakikatte azap ve felaket tohumlarıdır.

Ve daha açıkladı:
- Yani istidrac olarak, Allahü teâlânın aldatarak, nimet şeklinde gösterdiği musibetler olup, o kimseleri harap etmek için ve daha ziyade azıp, sapıtmaları içindir.

Tam sevmenin alameti

Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, Muhammed aleyhisselama tam tâbi olmak için ne yapmak lazım? diye sordular.

Cevabında;
- Muhammed aleyhisselama tam tâbi olabilmek için, Onu tam ve kusursuz sevmek lazımdır, buyurdu.

Sordular:
- Tam sevmenin alameti nedir efendim?
- Tam ve olgun sevginin alameti, Onun düşmanlarını düşman bilmek ve İslamiyet’i beğenmeyenleri sevmemektir.

Ve bunu açıkladı:
- Çünkü muhabbete gevşeklik sığmaz. Âşıklar, sevgililerinin divanesi olup, onlara aykırı bir şey yapamaz. Aykırı gidenlerle uyuşamazlar.

Şöyle özetledi:
- Velhasıl iki zıt şeyin muhabbeti bir kalbde, bir arada yerleşemez. İki zıttan birini sevmek, diğerine düşmanlığı İcap eder.