En büyük âlim ve evliyalardan Muhammed Masum Faruki “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı gençlere;
- Evlatlarım, Allah’tan korkmayan din adamları, din hırsızlarıdır, buyurdu. Bunlarla konuşmaktan, arkadaşlık etmekten çok sakınınız!

Ve izah etti:
- Çünkü bunlar, ufak bir dünyalık ele geçirmek için, dinin yıkılmasına göz yumar, hatta yardım ederler

Ve şunu anlattı:
İblisin rahat, sevinçli oturduğunu, kimseyi aldatmakla uğraşmadığını gören bir mübarek zat;
- Niçin insanları aldatmıyorsun, boş oturuyorsun? diye sormuş.

İblis cevaben;
- Bu zamanın kötü din adamları, benim işimi çok güzel yapıyorlar, insanları aldatmak için bana iş bırakmıyorlar, şeklinde cevap vermiştir.

Ahirette pişmanlık olacak

Bir gün de bir kısım gençlere;
- Bu dünya, ahiretin tarlasıdır, buyurdu. Tohumunun hepsini yiyen ve toprak gibi olan, yaratılışındaki elverişli haline ekemeyen ve bir taneden yediyüz tane yapmayı elden kaçırana yazıklar olsun!

Ve devam etti:
- Kardeşin kardeşten, ananın yavrusundan kaçtığı o gün için bir şey saklamayan, dünyada da, ahirette de ziyan etti. Eli boş kaldı. Dünyada da, ahirette de pişman olacak, âh edecektir.

Şefkatle baktı gençlere:
- Aklı olan, talihli bir kimse, dünyanın şu birkaç yıllık hayatını fırsat bilir, nimet bilir. Bu kısa zamanda, dünyanın çabuk tükenen ve hepsinin sonu sıkıntı ve azab olan, geçici zevklerine, tadına aldanmaz.

Sordular:
- Ne yapar efendim?
- Bu kısa zamanda tohumunu eker, yani bir tane iyi iş yaparak, sayısız meyveler elde eder.

- Sayısız mı efendim?
- Evet. Âyet-i kerimede mealen; (Allahü teâlâ dilediğine kat kat verir) buyuruyor. Bunun içindir ki, birkaç günlük iyi işe karşılık, Cennette sonsuz nimetler verecektir. Allahü teâlâ, çok ihsan sahibidir.