Evliyanın en büyüklerinden Muhammed Masum Faruki “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiÄŸi bir gence;
- Evladım, bizim yolumuz iki temel üzerine kurulmuÅŸtur, buyurdu. Birincisi, Ä°slamiyet’e uymaktır. Öyle ki, Ä°slamiyet’in bir edebini bile elden kaçırmaya gönlü razı olmamalıdır.

Delikanlı sordu:
- Ä°kincisi ne efendim?
- Ä°kincisi ise, yol gösteren üstadını sevmektir. Åžöyle ki Onun her ÅŸeyini beÄŸenmeli, her sözünü ve her iÅŸini güzel görmelidir. Bu iki temel saÄŸlam olursa, dünya ve ahiret saadetleri ele girmiÅŸ demektir.

- Bundan sonra efendim?
- Åžimdiye kadar olan kusurların bağışlanması için Allahü teâlâya çok yalvarmalı, gözyaşı dökmelidir.

Åžöyle baÄŸladı:
- Bu dünyada Allah için aÄŸlamayanlar, ahirette çok aÄŸlayacaktır.

Dünyanın çirkinliÄŸi

Bir gün de bazı sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, Allahü teâlâ, hiç sevmediÄŸi bu alçak dünyanın içyüzünü ve onun aÅŸağı olan lezzetlerinin çirkinliÄŸini, gönül gözümüze göstersin, buyurdu.

Ve ilave etti:
- Ahiretin güzelliÄŸini, tatlılığını, Cennetlerinin ve nehirlerinin tazeliÄŸini ve hepsinden daha tatlı olan Allahü teâlânın cemalini görmeyi gönlümüze yerleÅŸtirsin!

Ve devam etti:
- Bu nimeti ele geçiren kimseler, bu çabuk biten çirkinden iÄŸrenir ve Allahü teâlânın razı olduÄŸu sonsuz alemi özler.

Sordular:
- İğrenilecek şeyler, kısaca nelerdir efendim?
- Bunlar, Allahü teâlânın beÄŸenmediÄŸi ÅŸeylerdir ki, haram ve günahlardır. Bunların çirkinliÄŸi anlaşılmadıkca, yani ona düÅŸkünlükten kurtulmadıkça ahirette felaketten kurtulmak ve saadete kavuÅŸmak olamaz.