Büyük âlim seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı gençler gelerek;
- Efendim, Müslümanlık ve Müslümanlar hakkında yazılı garblıların kitaplarında, “Müslümanların çok cahil olduÄŸu, Asya ve Afrika’da kendileriyle temas ettikleri Müslüman halkın çoÄŸunun okuma yazma bile bilmedikleri” yazılı olup, hatta, “İslam dininin terakkiye mani olduÄŸu” iddia ediliyor. Siz buna ne dersiniz? diye sordular.
Cevabında;
- Bu iddia tamamen yanlış ve iftiradır, buyurdu. Çünkü, İslamiyet, ilmi daima metih, Müslümanları daima ilme teÅŸvik etmiÅŸtir.
Ve ilave etti:
- Zümer suresi, dokuzuncu âyet-i kerimesinde mealen; (Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir) buyurulmuÅŸtur.
Nitekim;
- Peygamberimiz “aleyhisselam”; (İlim Çin’de bile olsa, gidin öÄŸrenin!) ve (Nerede ilim varsa, orada Müslümanlık vardır) ve (Bütün Müslüman erkeklerine ve bütün Müslüman kadınlarına, ilmi aramak, öÄŸrenmek farzdır!) buyuruyor.
Allah’ın merhameti sonsuzdur
Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, Allahü teâlâ, insanları mümin, Müslüman yapmaya mecbur mudur? diye sordular.
Cevabında;
- Hayır, mecbur değildir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Allahü teâlânın merhameti sonsuz olduÄŸu gibi, azabı da, adaleti de sonsuzdur. DilediÄŸi kuluna sebepsiz olarak ve o istemeden, iman ihsan eder, verir. Kendi akl-ı selimine uyarak, ahlakı ve iÅŸleri iyi olanlara da, doÄŸru olan imanı verir.
Sordular:
- Bir insanın imanlı ölüp ölmeyeceÄŸi ne zaman belli olur efendim?
- Son nefeste belli olur. Bütün ömrü iman ile geçip, son günlerinde imanı giden, imansız ölen kimse, kıyamette imansızlar arasında olur.
- İman ile ölmek için ne yapmalıyız efendim?
- Her gün dua etmeli, yalvarmalıyız.
Åžöyle bitirdi:
- İmansız ölmekten korkmayan, imansız ölür mâzallah.
|