Evliyanın en büyüklerinden Mazhar-ı Can-ı Canan “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, ruh ölür mü? diye sordular.
Cevabında;
- Evet ölür, buyurdu.
- Nasıl ölür efendim?
- Allahü teâlâ, kâfirliÄŸi ve cahilliÄŸi, ruhu öldüren zehir yapmıştır. Tembellik de, ruhu hasta yapar. Bunlara ilaç yapılmazsa, ruh hastalanır ve ölür. Ruhun ölmesi demek, kâfir olması demektir.
- Bunların ilacı nedir efendim?
- Küfrün ve cahilliÄŸin biricik ilacı, ilimdir, yani İslamiyet’i öÄŸrenmektir.
- Tembelliğin ilacı efendim?
- TembelliÄŸin ilacı ise namaz kılmak ve her ibadeti yapmaktır. Bir kimse, dünyada zehir yer ve (Allah rahimdir, zehirin zararından beni korur) derse, hastalanır ve ölür.
Åžöyle devam etti:
- İshal olan, hind yağı içerse, ÅŸeker hastası, tatlı ve hamur iÅŸi yerse, hastalıkları artar. Åžehvete uymak, yani nefsin arzularını yapmak da, kalbi hasta eder.
- Kalb de ölür mü efendim?
- Åžehvete uymanın günah olduÄŸuna, zararlı olduÄŸuna inanırsa, ÅŸehvete uyması, kalbini öldürmez.
- Ya inanmazsa efendim?
- O zaman kalbi ölür. Çünkü, inanmayanın imanı gider. Zira küfür, kalbin ve ruhun zehiridir.
Kimsenin kalbini kırmayın!
Bir gün de bazı gençlere;
- Kimseyi üzmeyin, kimsenin kalbini kırmayın, buyurdu.
Ve ekledi:
- DerviÅŸlik, yalnız namaz, oruç ve geceleri ibadet yapmak deÄŸildir. Bunlar, herkesin yapacağı kulluk vazifeleridir. DerviÅŸlik, kalb kırmamaktır. Bunu yapabilen, Allahü teâlânın rızasına kavuÅŸur.
Sordular:
- Bir kimsenin veli olduğu nasıl anlaşılır efendim?
- Tatlı dili, güzel ahlakı, güler yüzü ve cömertliÄŸi, münakaÅŸa etmemesi, özürleri kabul etmesi ve herkese merhamet etmesi ile anlaşılır) buyurdu.
|