Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Abdullah-ı Dehlevi “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün;
- Hakiki Müslüman nasıl olur efendim? diye sordular.
Cevabında;
- Hakiki Müslüman, dinine, anasına, babasına, hocasına, amirine, memleketin büyüklerine ve kanunlara karşı son derecede saygılıdır, buyurdu. Lüzumsuz ÅŸeylerle uÄŸraÅŸmaz. Ancak faydalı ÅŸeylerle meÅŸgul olur. Kumar oynamaz. Vaktini boÅŸ geçirmez.
Åžöyle devam etti:
- Hakiki Müslüman, ibadetini tam yapar. Allahü teâlâya olan ÅŸükran borcunu öder. İbadetini, yalnız laf olsun veya yasak ortadan kalksın diye yapmaz. İbadetini, büyük bir arzu, istek ve sevgi ile yapar.
Ve altını çizdi:
- Allahü teâlâdan korkmak demek, Onu çok sevmek demektir. İnsan, nasıl çok sevdiÄŸi bir kimsenin üzülmesini istemez ve onu üzeceÄŸim diye korkarsa, Allahü teâlâya ibadet de, Ona olan sevgimizi ispatlayacak bir ÅŸekilde yapılmalıdır.
Ve daha izah etti:
- Allahü teâlânın bize verdiÄŸi nimetler o kadar çoktur ki, Ona olan ÅŸükran borcumuzu ancak, Onu çok severek ve Ona candan ibadet ederek ödemeye çalışmalıyız.
YumuÅŸak huylu olun!
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, yumuÅŸak huylu olmaya gayret edin, buyurdu.
Ve izah etti:
- Çünkü bir hadis-i ÅŸerifte; (Allahü teâlâ yumuÅŸak huyu sever, böyle kimseye hep yardım eder. Aksine, sert kimseye yardım etmez) buyuruluyor.
- Bir hadis-i ÅŸerifte de; (Cehenneme girmeyecek olan, Cehennem ateÅŸinin yakmayacağı kimse, yumuÅŸak huylu olan ve herkese kolaylık gösterendir) buyuruldu.
|