Büyük İslam âlimlerinden ve İstanbul’da Kadıköy müftüsü iken 1967 yılında vefat eden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, matbaacılığın İslam memleketlerine Avrupa’dan ancak 200 sene sonra gelmesini, bazıları; (İslam dini, matbaa ile kitap basmayı men ediyor) tarzında izah ediyorlar. Bu doÄŸru mu? diye sordular.
Cevabında;
- Tamamen yanlış, buyurdu.
Sordular:
- Peki asıl sebep nedir efendim?
- Matbaacılığın Türkiye’ye gelmesinin gecikmesine, kitaplar basılırsa iÅŸsiz kalacaklarından korkan kitap müstensihleri, yani para karşılığında kitap yazan kimseler sebep olmuÅŸtur.
Ve devam etti:
- Bunlar, matbaanın Türkiye’ye gelmemesi için türlü propagandalar yapmışlar, divitlerini bir tabuta koyarak, Bab-ı Aliye kadar yürümüÅŸler, hatta ötede beride; (Matbaacılık İslamiyet’e aykırıdır) tarzında konuÅŸmuÅŸlardır.
İyi Müslüman nasıldır?
Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, iyi bir Müslüman nasıl olur? diye sordular.
Cevabında;
- İyi bir Müslüman, her ÅŸeyden önce bedenen ve ruhen temizdir, buyurdu. Nitekim Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimin çeÅŸitli yerlerinde mealen; (Temiz olanları severim!) buyuruyor.
Ve daha izah etti:
- Müslümanlar, camilere, evlere ayakkabı ile girmez. Halılar, döÅŸemeler, tozsuz, temiz olur. Her Müslümanın evinde hamamı vardır. Kendileri, çamaşırları, yemekleri hep temiz olur. Onun için, mikrop ve hastalık bulunmaz.
Kızarsan, yumuşak davran!
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, kızdığınız zaman yumuşak davranın, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Kahraman, güreÅŸ ve yarışta kazanan deÄŸil, gadap zamanında nefsine hakim olandır) buyuruyor.
- Bir hadis-i ÅŸerifte de; (Güler yüzle selam verene sadaka sevabı verilir) buyuruldu.
|