Evliyanın en büyüklerinden Seyyid Abdullah-ı Åžemdini “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı dostları;
- Efendim, Allahü teâlâya nasıl ÅŸükredebiliriz? diye sordular.
Cevabında;
- Allahü teâlâya ÅŸükretmek, Onun Peygamberinin getirdiÄŸi yola uymakla olur, buyurdu.
Sordular:
- Yani İslamiyet’e uymakla mı efendim?
- Evet. Bu yola, yani İslamiyet’e uymayan, bunun dışında kalan hiçbir ÅŸükrü, hiçbir ibadeti, Allahü teâlâ kabul etmez, beÄŸenmez.
Ve izah etti:
- Çünkü insanların iyi, güzel sandıkları çok ÅŸey vardır ki, İslamiyet, bunları beÄŸenmemekte, çirkin olduklarını bildirmektedir.
Åžöyle özetledi:
- Demek ki, aklı olan kimselerin, Allahü teâlâya ÅŸükretmek, ibadet yapmak için Muhammed aleyhisselama uymaları lazımdır.
İbadet etmek nedir?
Bir gün de bazı gençler;
- Efendim ibadet etmek nedir? diye sordular.
Cevabında;
- Allahü teâlâya ÅŸükretmeye, yani Muhammed aleyhisselamın getirdiÄŸi İslamiyet’e uymaya, ibadet etmek denir, buyurdu.
Ve ekledi:
- İslamiyet iki kısımdır: Biri, kalb ile itikat edilmesi, inanılması lazım olanlar, ikincisi, beden ve kalb ile yapılacak ibadetlerdir.
Sordular:
- Beden ile yapılacak ibadetlerin en mühimi nedir efendim?
- BeÅŸ vakit namaz kılmaktır. Mükellef olan her Müslümanın, günde beÅŸ vakit namaz kılması farzdır.
Dinini öÄŸrenmek, ibadettir
Bir gün de sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, İslamiyet’i mutlaka öÄŸrenmeli ve çocuklarımıza öÄŸretmeliyiz, buyurdu.
Ve ekledi:
- İslamiyet’i öÄŸrenmek ibadettir.
Şaşırdılar:
- İbadet midir efendim?
- Evet. Hadis-i ÅŸerifte; (İlim öÄŸrenmek, bütün nafile ibadetlerden daha sevaptır. Çünkü, kendine de, öÄŸreteceÄŸi kimselere de faydası vardır) buyuruluyor.
|