Büyük Velilerden Seyyid Taha-yı Hakkâri “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, dualarımızın kabul olması için ÅŸartlar var mıdır? diye sordular.
Cevabında;
- Evet, bazı şartlar vardır, buyurdu.
- Onlar nedir efendim?
- Evvela Ehl-i sünnet itikadında olmak. Bunun için de, dört hak mezhebten birinde olmak lazımdır.
- BaÅŸka efendim?
- Farzları yapmak da lazımdır. Farzları yapmayan kimsenin, sünnet ve nafile ibadetleri ve duaları kabul olmaz.
- Kabul olmaz ne demek efendim?
- Yani sevap almaz demektir.
- Başka şartı var mı efendim?
- Haram yememeli ve Evliyayı kiramdan birini vesile ederek, dua etmelidir.
Son olarak ÅŸu hadis-i ÅŸerifi nakletti:
- Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Duanın kabul olması için, iki ÅŸey lazımdır: Birincisi, duayı ihlas ile yapmalıdır. İkincisi, yediÄŸi ve giydiÄŸi helalden olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı duası, hiç kabul olmaz) buyuruyor.
İnsanları sevindirin!
Bir gün de sevdiÄŸi bir gence;
- Müslüman din kardeÅŸlerini sevindir ve ayıplarını ört, gizle, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Böyle yaparsan, ahirette karşılığını görürsün.
Ve bir hadis-i ÅŸerif nakletti:
- Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Bir kimse, bir Müslümanın sıkıntısını giderir, onu sevindirirse, kıyamet gününün en sıkıntılı zamanlarında, Allahü teâlâ onu sıkıntıdan kurtarır. Bir kimse bir Müslümanın ayıbını, kusurunu örterse, Allahü teâlâ, kıyamet günü onun ayıplarını, kabahatlerini örter) buyuruyor.
|