Evliyanın büyüklerinden Seyyid Muhammed Salih “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Dünyada en zor iş nedir efendim? diye sordular bu zata.

Cevap olarak;
- En zor iş, hakkı batıldan ayırabilmektir, buyurdu. Yani doğru nedir, yanlış nedir, bunu ayırabilmektir.

Ve izah etti:
- İnsan bu ölümlü dünyada batıl bir şeye, doğru diye sarılırsa, yanar. Eğer doğru bir şeye yanlış diye saldırırsa, mahvolur. Onun için dünyada en zor şey; doğru hangisi, eğri hangisi ayırabilmektir.

Ve daha açıkladı:
- Bu, insanın kendi başına yapabileceği bir şey değildir. İnsan aklı buna yetmez.

Sordular:
- Ne yapmak lazım efendim?
- Bunu, ona daha evvel bilen birinin göstermesi lazımdır. Nitekim Efendimiz “aleyhisselam”; (Benim ümmetim yetmiş üç fırkaya bölünecek. Bunlardan bir tanesi doğru olacak. Yetmiş ikisi bozuk olacak) buyurmuştur.

Şöyle devam etti:
- Bozukluk, itikat bakımından olduğu için, bu yetmişiki fırka Cehenneme girecek. Ama ümmetim dediği için de, Cehennemde sonsuz kalmayacak, çıkıp Cennete kavuşacaklardır.

- Ya doğru fırkada olanlar efendim?
- Onlar, Cehenneme hiç uğramadan, hiç azab çekmeden, Cennete gireceklerdir ki, bunlara Ehl-i sünnet vel Cemaat fırkası denir.

- Bunlardan olabilmek için ne yapmalıdır efendim?
- Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okuyup, onların bildirdiği gibi iman ve itikat edinmelidir.

Şöyle bitirdi:
- O büyük âlimleri tanımayan, kitaplarını okumayan, onları sevmeyen, o büyüklerin yolunda gitmeyenler, çok büyük tehlikededir.