İslam âlimlerinin en büyüklerinden Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiği bazı gençlere;
- İki Müslüman bir araya gelir de, Allah’tan ve Peygamberden bahsetmezlerse, Allah, o ikisine lanet eder, buyurdu.
Ve ekledi:
- Hadis-i şerifte böyle bildiriliyor.
Sordular:
- Lanet eder ne demek efendim?
- Yani rahmet-i ilahiden mahrum kalır, demektir. Halbuki büyüklerimiz; (Allah dostlarından bahsedilen yere rahmet iner) buyuruyor.
- Bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Bir araya geldiğinizde, açın kitap okuyun. Bir iki mesele öğrenin. Büyüklerin kitabını okuyunca, hem bir şeyler öğrenirsiniz, hem de kalbiniz temizlenir.
Hakkı batıldan ayırmak
Bir gün de sevdiklerine;
- Kardeşlerim, öyle büyük şereflere, öyle büyük nimetlere kavuştuk ki, bunu, ancak ahirette anlayacağız, buyurdu.
Sordular:
- O nimetler nedir efendim?
- Bu, hakkı batıldan ayırmaktır ki, herkese nasip olmaz. Nasip olmuşsa, çok büyük nimete kavuşulmuş demektir.
Ve ilave etti:
- Peygamberimiz “aleyhisselam”, biz ümmetine bunu öğretmek için; (Yâ Rabbi, bana hakkı hak göster, batılı da batıl göster) diye dua ederlermiş.
Şöyle özetledi:
- Dünyada en zor iş, hak nedir, batıl nedir, onu ayırabilmektir.
Edeb, müminin ziynetidir
Bir gün de Edeb’ten sordular bu mübarek zata.
Cevaben;
- Edeb ve hayâ, Müslümanın ziynetidir, buyurdu. Edebi olmayan, Allahü teâlânın sevgisine kavuşamaz.
Sordular:
- Edebin tarifi nedir efendim?
- Edeb, büyüklerin emrine Peki demektir.
- Yani söz dinlemek mi efendim?
- Evet. Söz dinlemeyenin edebli olmasından bahsedilemez.
|