Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretlerinden, bir gün nasihat istediler.
Cevaben;
- Bizler dünyanın en şanslı, en bahtiyar insanlarıyız, buyurdu.
Sordular:
- Neden efendim?
- Çünkü elhamdülillah Müslümanız. Hem de ehl-i sünnet Müslüman. Bu bakımdan çok şanslıyız, çok da neşeliyiz.
Ve sordu onlara:
- İmanlı olmak ile imansız olmak arasındaki fark neye benzer biliyor musunuz?
- Bilmiyoruz efendim. Neye benzer?
- Gözü açık insanla kör arasındaki fark gibidir. Hiç gören insanla görmeyen insan bir olur mu? Siz her şeyi görüyorsunuz. Bir de a’mayı düşün, hiçbir şey görmüyor. Her taraf simsiyah ona göre.
Kızacaksan kendine kız!
Bir gün de gencin biri nasihat istedi bu zattan.
Cevaben;
- Hiç kimsenin kalbini incitme, buyurdu.
Delikanlı sordu:
- Hiç kimsenin mi efendim?
- Evet. Kâfirlerin de kalbini kırmak yoktur dinimizde. Müslümanı üzmek hele hiç caiz değildir. Cenâb-ı Hak, iman edenlere “Dostum” diyor çünkü. Yani her Müslüman Allah’ın dostudur, evliyasıdır.
Ve devam etti:
- Velhasıl hiç kimseyi incitmeye, gıybet etmeye, kötülemeye, su-i zan etmeye mezun değiliz. Kendin varken ne diye başkasına dil uzatacaksın. Bak aynaya, tükür kendine.
|