Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretlerinden, bir gün nasihat istediler.
Onlara;
- Kibirden ve ucubtan sakının, buyurdu. Başkasını beğenmemek, kibirdir ki, kibir, şeytan sıfatıdır. Çünkü şeytan, Adem aleyhisselamı beğenmemiş, kendini beğenmiş ve şeytan olmuştur.
Ve ilave etti:
- İki şey çok tehlikelidir. Biri, kendini beğenmek, öbürü başkasını beğenmemek. Birincisi, kibir, ikincisi ise ucubtur ve ikisi de birbirinden beterdir.
Ve altını çizdi:
- İnsanların uğrayacağı en büyük felaket, bu iki kötü sıfatla sıfatlanmış olmaktır ki, bu ikisi kanserden daha tehlikeli bir hastalıktır.
Cennete doğru imanla girilir
Bir gün de bir kısım gençlere;
- Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı bir ilmihal kitabını alıp, birine vermek, o kimsenin koluna girip Cennete sokmak demektir, buyurdu.
Ve sebebini açıkladı:
- Çünkü o kimse, o kitabı okuyarak doğru imanı öğrenecektir ki, doğru iman, Cennetin anahtarıdır.
Ve ekledi:
- Niyet hayır olursa, akıbet de hayırlı olur. Bizim hocalarımız bu gayreti göstermeselerdi, biz ne halde olurduk kim bilir. O halde biz de gayret gösterelim. Tanıdıklarımıza, eşimize dostumuza dini kitaplar verelim.
Şöyle özetledi:
- Bu zamanda en güzel emr-i maruf şekli, kitap vermektir. Ama bir şartla.
Sordular:
- O şart nedir efendim?
- Rastgele bir din kitabını değil, bir Ehl-i sünnet âliminin kaleminden çıkan kitabı vermelidir. Bu, çok mühim.
Başarının üç şartı
Bir gün de nasihat isteyen bir gence;
- Kendini, kimseden üstün görme, buyurdu. Günahkâr bil. Allah’ı unutma. Onun emirlerine göre yaşamaya çalış. Muvaffak olmanın sırrı üçtür.
Genç adam sordu:
- Onlar nedir ki efendim?
- Niyeti düzeltmek, günahına tövbe etmek ve büyüklerin sözüne Peki demektir.
|