Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün kalbden sordular.

Cevabında;
- Kalb, görünmez bir kuvvet olup, bütün azalarımız onun emrindedir, buyurdu. Duygu organlarımızın duydukları bütün bilgiler kalbde toplanır.

Ve misal verdi:
- Mesela inanmak, sevmek, korkmak, insanın kalbindedir. İtikat eden, yani iman eden ve kâfir olan da, kalbdir.

Ve ekledi:
- Kalbi temiz olan, İslamiyet’e uyar. Kalbi kötü olan İslamiyet’ten kaçar. Güzel, iyi ahlakın ve kötü huyların yeri de kalbdir. Allahü teâlâ, dinleri, Peygamberleri, kalbi temizlemek için gönderdi.

Sordular:
- Kalbin temiz olduğu nasıl anlaşılır efendim?
- Kalbi temiz olan, herkese iyilik eder. Devletine, milletine faydalı olur. Dünyada, rahat, huzur içinde yaşar, ahirette de, ebedi, sonsuz saadete kavuşur.

Ehl-i sünnetten şaşmayın!

Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okuyup, öğrenip ve öğretmeye çalışan bir anne baba, evladı için büyük nimettir, buyurdu. Böyle olan öğretmen, talebesi için büyük nimettir.

Ve ekledi:
- Böyle doğru yazan kitap, mecmua ve gazeteler, okuyucuları için, radyo ve televizyonlar da, bütün millet için büyük nimettir.

Şöyle devam etti:
- Fakat etiketi ve mevkisi ne olursa olsun, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumamış, okusa da anlayamamış olan cahil bir kimsenin, İslamiyet hakkında, boş kafasından çıkan sözleri, yazıları, kıymetsizdir. Meçhule taş atmak gibi olup, İslamiyet’e ve bütün insanlara zararlıdır.

Şöyle bitirdi:
- Böyle yayınlar, bunları okuyan ve dinleyenlerin imanlarını çalarlar.