Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiklerine;
- Kardeşlerim, mümin mümine şifadır, buyurdu. Onun için, hastanın en büyük ihtiyacı, bir mümini görmektir. Mümin, mümin için rahmettir.
Ve ekledi:
- Mahşerde insanlar, kızgın güneş altında, elli bin sene, çok sıkıntılı bir halde beklerken, yedi sınıf Müslüman, Arşın gölgesinde gölgelenecek ve hiç sıkıntı çekmeyecektir.
Sordular:
- Onlar kimlerdir efendim?
- Bunlardan biri de, müminlerin yüzüne Allah için sevgiyle, muhabbetle bakanlardır.
Ve ilave etti:
- O ellibin senelik zaman, onlara, iki rekat namaz kılacak kadar kısa gelir.
Kim annesini üzerse…
Bir gün de bazı gençlere;
- Annesini üzene yapılan dua kabul olmaz, buyurdu. Anne babasının duasını almayan, bizden dua istemesin.
Ve ilave etti:
- Kul hakkı çok mühimdir. Ahirette en zor hesap, kul hakkından olacaktır.
Ve misal verdi:
- Mesela evlenmek isteyen bir erkek, eğer alacağı hanımın hakkına riayet edecekse, onu üzmeyecekse, onunla iyi geçinecekse, o zaman evlensin.
Ve ekledi:
- Eğer o hanıma köle muamelesi yapacaksa, hizmetçi gibi davranacaksa, hiç evlenmesin. Çünkü kul hakkıdır. Ahirette çok pişman olur.
Şöyle bitirdi:
- Ayrıca erkek, hanımından sorumludur. Hatta bazı âlimler; (Ahirette kadının hesabını, beyi verecektir) buyuruyorlar.
Ne ekersen, onu biçersin
Bir gün de;
- Dünya, ahiretin tarlasıdır, buyurdu. Bu, öyle bir tarla ki, ahiret için ekiyorsun, bire on, bire yediyüz, hatta bire sonsuz veriyor.
Ve ekledi:
- Ama bu tarlaya dünyalık ekersen, karşılığında koca bir Hiç alırsın. Aklı olan, hiç ile uğraşır mı?
|