Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretlerinden, bir gün nasihat istediler.

Cevap olarak;
- Nasihatların en kıymetlisi, Allah adamları ile buluşmak, onlarla birlikte bulunmaktır, buyurdu. Allah adamı olmak ve İslamiyet’e yapışmak da, kurtuluş fırkası olduğu müjdelenmiş olan, Ehl-i sünnet vel-cemaatin doğru yoluna sarılmaya bağlıdır.

Ve ekledi:
- Bu büyüklerin yolunda gitmedikçe, yarın Cehennemden kurtuluş olamaz. Bunların anladıklarına tâbi olmadıkça, saadete kavuşulamaz.

Ve altını çizdi:
- Bu büyüklerin doğru yolundan pek az ayrılmış olan bir kimse ile arkadaşlık etmeyi, öldürücü zehir bilmeli, onunla konuşmayı, yılan sokması gibi korkunç görmelidir.

Bu ömrü fırsat bilin!

Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, dünya hayatı çok kısadır ve ahiretteki sonsuz azablar, burada yapılan küfrün karşılığıdır, buyurdu.

Ve ekledi:
- O halde bu kıymetli ömrü, bu zamanı, lüzumsuz, boş şeyleri ele geçirmekte kullanan ve böylece sonsuz acılara yakalanan kimseye yazıklar olsun!

Şöyle devam etti:
- Aman kardeşlerim! Bu ömür fırsatı, bir daha ele geçmez. Fırsat bulunsa da, bugünkü sıhhat bulunamaz. Tatlı, yağlı lokmalara gönül kaptırmayınız! Süslü, renkli elbiselere aldanmayınız! Bunlara düşkün olmanın sonu, dünyada da, ahirette de pişman olmak ve inlemektir.

Şöyle bitirdi:
- Eşin, dostların gönüllerini yapmak için günaha girmek ve ahiretin sonsuz azablarına atılmak, aklı olanın yapacağı iş değildir.

Öfke, aklı örter

Bir gün de öfkeden sordular bu mübarek zata.
Cevabında;
- Öfke, insanın aklını örter, buyurdu. Şeytan, öfkelenen kimseyi avcuna alır ve istediği yere sürükler. Hatta öfkelenmek, insanın dinini imanını bile götürebilir mâzallah.

Sordular:
- Öfkeye sebep nedir efendim?
- Bütün kötülükler öfkeden doğar, öfke ise kibirden.