Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, bu zamanda sahte mürşitler var mıdır acaba? diye sordular.

Cevaben;
- Evet, buyurdu. Adi, alçak kimseler, kıymetli şeylerin sahtelerini, taklitlerini piyasaya sürerek, insanları aldatır, böylece, kötü yoldan, menfaat sağlarlar.

Ve ilave etti:
- Mürşidin de sahteleri var. Bu alçak kimseler, yalanlarla, hileli kerametlerle, cahilleri aldatırlar. Müslümanlar için en büyük felaket, bunların tuzaklarına düşmektir.

Ve daha açıkladı:
- Bunların dinden, imandan, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından haberleri yoktur. Sözleri ile küfür yayar, hareketleri ile hep haram işlerler.

Sordular:
- Maksatları nedir efendim?
- Tek gayeleri, cahilleri ve yeni Müslüman olanları avlayıp, maddi kazanç sağlamaktır. Kur’an-ı kerim, bunlara (Münafık) diyor ve bunların, Cehennemin dibinde, kâfirlerden daha çok azab çekeceklerini haber veriyor.

Ve ikaz etti:
- Aman kardeşlerim! Sözleri, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarına, işleri bu âlimlerin fıkıh bilgilerine uygun olmayan bu münafıkların tuzaklarına düşmemeleri için evlatlarımızı uyarmalıyız!

Ölüm acısı çok şiddetli

Bir gün de ölüm acısı’ndan sordular bu mübarek zata.
Cevabında;
- Ölüm acısı çok şiddetlidir, buyurdu.

Sordular:
- Nasıl mesela efendim?
- Şöyle ki, sanki bir diken dalını bir kişinin içerisine koymuşlar. Ve kuvvetli bir kimse onu çekiyor. Kestiğini kesiyor. Kalan kalıyor gibi olur.

Ve ilave etti:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Elbette ölüm acılarından birinin şiddeti, üçyüz kere kılıç vurmaktan daha şiddetlidir) buyuruyor.