Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Dünyada en zor şey, vermektir, buyurdu. Halbuki bizim dinimiz, vermek dinidir. Onun için vermeye alışın. Çünkü bir gün gelecek, en kıymetli şeyinizi, canınızı vereceksiniz.
Ve ilave etti:
- Vermeye alışmayan, son nefeste canını da zor verir.
Sordular:
- Cömert insan canının kolay mı verir efendim?
- Elbette. O, vermeye alıştığından canını da kolay verir. Ve hiç acı duymaz.
Ve ekledi:
- Hatta ruhu bedeninden çıkar da haberi bile olmaz.
Arkadaşın iyi ise…
Bir gün de sevdiği bazı gençlere;
- Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir, buyurdu. Yani iyi arkadaş seçen, kurtulur. Ama arkadaşı kötüyse, yandı demektir.
- Neden efendim? dediler.
- Çünkü kötü arkadaş, şeytandan ve nefsten daha büyük düşmandır insana. Ona uyarsa, Cehenneme sürüklenir mâzallah.
Ve izah etti:
- Öyle bir devirdeyiz ki, her taraf tuzak. Bu zamanda bu tuzaklara düşmek çok kolaydır. Ama bu tuzakları bilen bir rehberi varsa, veya arkadaşı iyiyse, tuzağa düşmez.
Sordular:
- Rehberden maksat nedir efendim?
- Rehber, Ehl-i sünnet âlimidir. Öyle âlim yoksa, onların kitaplarıdır. O kitapları okuyanlar da tuzağa düşmezler.
Ve ekledi:
- Hadis-i şerifte; (Birlikte rahmet, ayrılıkta azab-ı ilahi vardır) buyuruldu.
|