Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Düşman içindedir, dışarıda arama > Ömrün en kıymetli zamanı
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Ömrün en kıymetli zamanı

Evliyanın en büyüklerinden Muhammed Bâkibillah “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiği bir gence;
- Yavrum! Gençlik günleri, ömrün en kıymetli zamanıdır, buyurdu. İnsanın sıhhatli, kuvvetli olduğu zamandır. Bu zaman, her gün geçiyor, azalıyor. Erzel-i ömür olan ihtiyarlık yaklaşıyor.

Derin bir nefes aldı:
- Yazıklar olsun ki, en şerefli, en lüzumlu iş olan İslamiyet’i öğrenip tatbik etmeyi, hayal olan erzel-i ömre bırakıyoruz. En kıymetli zamanlarımızı, en zararlı, en kötü şey olan, nefsin arzularına kavuşmak için sarf ediyoruz.

Ve ekledi:
- Halbuki Efendimiz “aleyhisselam”; (Yarına yaparım, yarına yaparım diyenler, aldandı, ziyan etti) buyuruyor.

Bir âh çekti:
- Allahü teâlâ, insanları ve cinleri, sadece kendisine ibadet ederek rızasına ve sevgisine kavuşmak için yarattı.

Ve şöyle sordu:
- Nefslerimizin arzuları peşinde koşan bizler, ne zaman aklımızı başımıza toplayacağız? Ne zamana kadar, bu nimetten mahrum kalacağız?

Ve ekledi:
- Nefsi ve şeytanı sevindirmeye ve Allahü teâlânın rızasından mahrum kalmaya daha ne kadar devam edeceğiz?

Düşman karşısında bile

Bir gün de;
- Düşman karşısında, bir farz namazı kazaya bırakmak, yediyüz büyük günah işlemiş gibi günahtır, buyurdu. Hem de bu büyük günah, her namaz kılacak kadar boş zamanlar geçtikçe, bir misli artar.

Sordular:
- Hikmeti ne efendim?
- Çünkü vaktinde kılınmayan namazları hemen kaza etmek de farzdır.

- Ya tövbe ederse efendim?
- Affedilir. Ancak kazalarını kılması şartıyla.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
20.04.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı